Siirt’ten Aysun Kayacı’ya gönderme: Çobanları baş tacı yapmamız lazım

Yazın Van, Erzurum yaylalarında çadırlarda konaklayan göçerlerin, havaların soğumasıyla birlikte Siirt, Şırnak üzerinden Mardin’in Midyat ve Nusaybin ilçesi yaylalarına doğru zorlu yolculuğu devam ediyor. Göçebelerin yolculuklarına Siirt merkeze bağlı Çağbaşı köyü kırsal alanda ara vererek ve çadır kurduklarını ve günlerdir yolda olduklarını ifade eden Siirt Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali İlbaş, 15 gün daha yol alarak Mardin’deki yaylalara erişebileceklerini söyledi. Daha Önceki model ve oyuncu Aysun Kayacı’nın seneler evvel kullandığı “Benim oyumla çobanın oyu bir mi?” söylemini andırdıran Başkan İlbaş, göçebelerin çok güç koşullar altında yaşam çabası verdiklerini ve bu işi kutsal olduğunu dile getirdi. İlbaş, “İşte yerinde görüyorsunuz, yaşam stillerini görüyorsunuz, ne koşullarda bu işi yürüttüklerini görüyorsunuz. Çobanın oyunun, onun gibi sanatçının on oyuna bedel olduğunun burada delilidir. Niçin delilidir; hem ailesine hem şehrimize hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyor. O sanatçı ne katkı sağlıyor, ne veriyor bu ülkeye ki oyu o kadar ehemmiyetli olsun veya çobanın oyundan daha bedelli olsun. Hiç kimse, en güç koşullarda hayvancılık yapan ailelerden çobandan kendini üstün görmesin. Bu insanlar bizim için ehemmiyetli insanlar, bunları baş tacı yapmamız gerekli. Bu iş kutsal bir iştir, peygamber işidir.” dedi. Güç koşullarda hayat çabası verdiklerini ifade eden Elif Aşkara isimli göçebe ise, “40 gündür yoldayız. Biz çok yoruluyoruz. Her konakladığımız zaman yüklerimizi indiriyoruz. Doğru düzgün yemek dahi yiyemiyoruz. Çok güç bir iştir. 40 gündür yoldayız doğru düzgün bir kere dahi dinlenemedik.” diye konuştu.