İstiklal’deki sokak müzisyenleri: Bizi patlamadan çöp kamyonu kurtardı

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde, şehrin en kalabalık sokaklarından olan İstiklal’de 13 Kasım günü hakikatleşen patlamada 6 şahıs hayatını yitirirken, 81 şahıs da yaralanmıştı. Sokak çalgıcılarının da sıklıkla seçim ettiği sokaklar arasında yer alan İstiklal’de yaşanan patlamanın sesi, müzisyenlerin de kamerasına yansıdı. Sokak çalgıcıyı Muhammet Daşdemir, yanına gelerek şarkı söyleyen yurttaşa gitarıyla eşlik ettiği sırada yapılan çekim sırasında patlayan bomba sesini de kaydoldu. DHA’nın haberine göre Daşdemir, vakaya müteveccih açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Biz, aralıksız İstiklal Caddesi’nin girişinde müzik yapıyoruz. Yarım saat kadar müzik yaptıktan sonra saat 16.10 gibi ara verdik. Bu sırada bir yurttaş bizimle şarkı söyleyip video sürüklemek istedi. Çalmaya başladığımız esnada aniden büyük bir patlama oldu. İstiklal Caddesi’nin değişik noktalarında müzik yapan dostlarımız var. Patlama sesini dinleyince, onlar için kaygılandık. İnsanlar alana doğru koşuyorlardı. Biz de dostlarımız burada olduğu için patlamanın olduğu noktaya doğru koşmaya başladık. Buraya geldiğimizde, dostlarımızın çalgılarını vazgeçip kaçtıklarını gördük. Dostlarımız için de kaygılandık. Buraya yanaştıkça vaziyetin ne kadar makûs olduğunu fark ettik. İstiklal’deki sokak çalgıcıları: Bizi patlamadan çöp kamyonu kurtardı ViDEO
İnsanların yerde uyuduğunu, annelerin çocuklarının üzerinde ağladığını, insanların ağlayarak yukarıya kaçtığını gördük. Farsça şarkı söyleyen dostlarımız ve onları dinleyenler hafif biçimde yaralanmış. Sırtlarına sırça parçaları isabet etmiş.” Sokak çalgıcıyı Ahmet Naifoğlu, patlamanın takribî 50 metre uzağında asıllaştığını belirterek, “O gün, burada müzik yapıyordum. Patlama ile aramda en fazla 50 metre vardı. İBB’den zabıtalar geldi; kalabalığı dağıtmamızı rica ettiler. Müziği tamamlamamızla bombanın patlaması arasında bir dakika var. Patlama sırasında önümüzde çöp otomobili vardı. Mağazaların sırçaları patladı. Çöp otomobili olmasa sırça kırıkları bize de isabet edebilirdi. Orada ben şoka girmiştim. Herkesin kaçıştığını gördüm. Bir yandan kulağım ağrıyor.” dedi. Terör atağının simge resmi olan bebek otomobilinin, gözlerinin önünde düştüğünü belirten Naifoğlu, laflarını şöyle sürdürdü: “O sırada bir anne, bebek otomobiliyle kaçarken benim çalgıma çarpıp düştü. Ben de bebeği otomobilden alıp ara caddeye kaçtım. Bebeği annesine verdim. Daha sonra dostlarıma bakmak için geri döndüm. Çok makûstu, Allah bir daha yaşatmasın.”