Tolgahan Sayışman: Kalifiye olmayan insanların söylediği şeyler beni zerre ilgilendirmezYetenekli, yakışıklı, iyi bir aile babası. Oynadığı dizilerle beraber adı Türkiye hudutlarının dışına da taştı. Kısa vakit evvel kendi üretim işletmesini de kurdu. Hürriyet’deri Hakan Gence , Tolgahan Sayışman’la 2022’nin son günlerinde buluştu; yeni işini, ailesini, yaşamını ve bu yıl en çok donakaldığı şeyleri anlatıyor: “Etrafımdakilerin üç-beş kuruş daha fazla kazanmak için insanlıktan çıkmalarına tanık oldum.”Gözlükleri ve uzun saçlarıyla onu ilk bakışta tanımakta zorlanıyorum. Başkalarında da aynı şeyi sık sık yaşadığını söylüyor. Bir vakit sonra gözüm alışıyor. Barbaros Hayreddin Paşa rolü için uzattığı saçlar Tolgahan’a yakışmış, gayet havalı duruyor. Yeni kişiliğini ve işini uzun uzun, coşkuyla anlatıyor. Ardından başlıyoruz beraber son bir senenin özetini çıkarmaya…*2022 nasıl geçti senin için?Çok stresli.*Neden?2020’den 2022’ye ekonominin bir anda çok dalgalandığı bir yarıyılda çok ciddi yatırımlar yaptım. O surattan stresim çok yüksekti.*Yatırımlarını sanata mı yaptın?Hakikatinde inşaat sektörüne de yaptım. Sonra işi sektörel yatırıma da döktüm. Allah kısmet ederse 2023’te meyvelerini toplamaya başlayacağım.*Kâra geçtin mi?Herhalde ciddi kârla sonuçlanacak ama yatırım yarıyılı olduğu için şu an devamlı tüketiyorsunuz.*2023’deri temennilerin neler?Cumhuriyetimizin 100’şancı senesini kutlayacağız. Ülkemizde refah seviyesinin yükselmesini, insanların birbirine karşı azıcık daha müsamahalı ve dayanışmanın daha yüksek olmasını temenni ediyorum. Belki de yaşamımda ilk kez kendim ve yakın etrafımın dışında kitlelerle ilgili düşünceler içerisindeyim. Buna lüzumumuz olduğunu düşünüyorum.*Neden böyle hissettin bu yıl?Zira herkes çok gergin. Çok dolaşan biriyim, yalnızca ülkemizde değil, dünyada böyle bir gerginlik var; krizler, savaşlar…2023’te daha başka bir Türkiye olacağını düşünüyorum.Zerre umurumda değil*Sence gerginlik ve insanların birbirine hürmetini kaybetmesinde sosyal medya da bir etmen mi?Sosyal medyanın tesiri yüzde 100. Sosyal medya insanlara çok rahat maske takıp konuşma imkânı veriyor. İnsanlar içinde biriktirdikleri kompleksi ve mutsuzluğu orada dışa vuruyor. Sosyal medyada artık mutlu veya galibiyetli insan görmek istemiyorlar, herkes öyle demiyorum natürel. Ayrıca bazı insanlarda deli bir tüketim var ve bunun sonunda yaptıkları tüketimin kendi iç dünyalarını mutlu etmediğini görüyor, başka arayışlara yöneliyorlar. Bunların düzelmesi gerekli.*Sosyal medyadaki müsamahasız yorumlar canını sıkıyor mu?Ben buna çok maruz kalan biri değilim şükür. Ama zerre umurumda da değil. Kalifiye olmayan insanların söylediği şeyler beni zerre ilgilendirmez. Bu belki yaşla gelen bir şey, yaş ilerledikçe, daha kendi içime dönmeye başladıkça, bu tip şeylerle ilgilenmez oldum.Etik bedeller ehemmiyetli*2022’de yaşadığın en makûs tecrübenin neydi?Etrafımdaki insanların üç-beş kuruş daha fazla kazanmak için insanlıktan çıktıklarına tanık oldum. O beni çok yordu. Gerek yok. Bazı etik bedeller ehemmiyetli olmalı. Ama insanlar şu anda daha acımasızlar bence.*Bu nedenle güven duygunu kaybettiğin oldu mu?Yaşım 41 oluyor ve kendimce ehemmiyetli bir karar aldım.*Nedir o karar?Lekeli kalabalıklar yerine nitelikli bir yalnızlık yaşayacağım.*Bu bir Oyuncu için güç değil mi? Çevrende çok insan var…Evet ama insanları ‘ignore’ etmeyi bildim artık, görmezden geliyorum.*Çok kazık yedin mi?Harikulade, ama bu benden bir şey götürmüyor, benim inandığım bir şey var; kısa vadede oluşan parasal ve manevi kayıplar zafersizlik değil, uzun vadedeki galibiyetin kamçısıdır. Onu nasıl kullanacağınızı öğrenmeniz gerekli.*2022’nin en özel ve hoş hatırası neydi senin için?İş yaşamımda çok deneyimlendiğimi düşünüyorum. İnsanların iç dünyasını azıcık daha gördüm ve bundan sonra kolay kolay yanlış bir adım atacağımı düşünmüyorum. Ticaret yaşamının acımasızlığıyla da yüzleştim ve artık ne yapmam gerektiğini öğreniyorum.*Yılbaşı gecesi için tasarının ne?Bende öyle ritüeller yok. Ama ailece bir araya geliriz, kalabalık bir biçimde geçiririz. Televizyon sarih olur, tombala oynarız. Bizim eve Yemek sonrası uğrayan çok olur.*En unutulmaz yılbaşı anın?Çocukken, parasal olarak çok güç günler geçirdiğimiz bir yılın yılbaşı vardı, kız kardeşim yeni doğmuştu. Çekirdek aile, muazzam bir yılbaşı geçirmiştik. O sıcaklığı unutamıyorum. Bir de seneler evvel Antalya’da bir dizi çekimindeydim, yoğunluktan İstanbul’a dönememiştim. Kumsalda tek başıma oturdum ve yeni seneye öyle girdim. Her taraftan havai fişekler patlıyordu ve tek başımaydım.Tolgahan Sayıştay, Barbaros Hayreddin dizisi için ‘Senelerdir beklediğim rol’ diyor.10 yaşında pazarda su, limon sattım*Çok erken çalışmaya başlamışsın… Nasıl işler yaptın?10 yaşında pazarda su sattım, limon sattım. Sırçacıda ve berberde çalıştım.*O zamanlar bugünlere geleceğinihayal eder miydin?Azıcık geliştikçe hayal kurmaya başladım ama ütopyaydı bunlar, hayal değil. Düşünsene biri gelecek ve “Sen dünya çapında tanınacaksın” diyecek. Olağanüstü.*Senin 2005’te aldığın ‘dünyanın en yakışıklı erkeği’ unvanın var…Evet vardı, o sene çok yakışıklıydım gülüyor.* Yaşamı böyle bir unvanla yaşamak nasıl bir şey?Uzun zaman geçti, artık unuttuğum bir şey. Ama o yarıyıllar hoştu, bir basamaktı benim için. O unvan sektörle ilgili kapıların açılmasına vesile oldu.Almeda benim hücrelerimde*Eşin Almeda ile sekiz yıldır beraber, altı yıldır da konutlusunuz. İki çocuğunuz var. Aşk ve konutluluk haliniz nasıl?Aşk aynı kelime altında çok değişik bir yere evriliyor. İlk günkü aşkla bugünkü arasında büyük fark var ama o da aşk. Başka Bir Deyişle onsuz soluk alamıyorsanız aşktır.*Peki sen Almeda’ya olan aşkını nasıl anlatırsın?Almeda benim hücrelerimde… Hiçbir şeyi onsuz düşünemiyorum.*Kıskanç mısın? Biri ona biri baksa filan çekemer mısın?Fena hiddetlenirim. Yurtdışında da bunu bir-iki kere yaşadık.*Maço musun?Öyleyim ya herhalde. Çok ‘light’ bir adam değilim.*Ne derece maçosun?10 üzerinden 7-8. Maço denince öyle şiddet filan akla gelmesin, asla. Yalnızca hani maskülen bir şahsiyetimdir, tanıyanlar öğrenir.*Çocukların Efehan ve Alina. Kız ve oğul babalığının farkı var mı?Var. Biriyle boğuşuyorsunuz, değişiğiyle flört halindesiniz.*Çocuklar yaşamını nasıl değiştirdi?Daha duygusallaştırdı, empati duygumu daha fazla artırdı.Daha Öncekinden star olmak çok daha güçtü ama…*24 sene olmuş kariyerinde. Bunun 16 seneyi oyunculuk. Oyunculuk dünyası geçen seneler içinde nasıl değişti, evrildi?2000’lerin başında dizi furyası başladı. Bir dizide oynamak meseleydi. Alaylı bir oyuncunun bir dizide, filmde yer alması çok güçtü. Bunu o yarıyıl jön olarak kırmayı başaran ilk ad Kenan İmirzalıoğlu oldu. Sonra Kıvanç Tatlıtuğ geldi.*Müsabakadan çıkan adlar için bir önyargı mı vardı?Aynen öyle, olağanüstü bir baskı ve önyargı vardı.*Bu nasıl kırıldı?Bence en büyük galibiyet istikrar.Bizim nesil uzun seneler projelerdeyer aldığı için bu önyargıları devirdi. Şu an yeni başlayanlar için zati öyle bir önyargı yok. Daha Öncekinden haftada 5-10 dizi varken şimdi 40-50 iş var ve setlere insan yetiştiremiyorlar.*Şimdi mi star olmak daha kolay, daha öncekinden mi daha kolaydı?Daha Öncekinden star olmak çok daha güçtü ama olduğunuzda da oluyordunuz. Şu an daha kolay gibi görünüyor ama star olamıyorsunuz. Zira çok reyting alan işlerle popülarite tutuyorsunuz ama Instagram’daki çok takipçili insanların millette bir karşılığı yok. Anadolu’da tanıyan yok. Şimdi bu nasıl starlık? Star dediğiniz bireyin gittiği her coğrafyada ortalığı ayağa kaldırması gerekli.Uzun saça alışmaya çalışıyorum*Saçlarını uzun görünce çok donakaldım. Kendi saçın mı?Hayır, kaynak.*Ne hissettin aynada kendini görünce, alıştın mı?Alışmaya çalışıyorum sarihçesi, yeni işimiz ‘Barbaros Hayreddin: Sultanın Fermanı’ yeni başladı. Onun için bu.*Barbaros Hayreddin rolüne nasıl hazırlandın?Hakikatinde Barbaros Hayreddin’le alakalı enteresan bir anım var. 2008’de ‘Elveda Rumeli’yi sürüklerken İstanbul’a geldim. Tekerrür Makedonya’ya çekime dönmeden evvel kitabevine gittim ve çok canlandırmak istediğim iki adın kitabını aldım bunlardan biri Barbaros Hayreddin’di.*Ötekiyi?Söylemeyeyim o bir padişah, henüz çekilmedi. Geçen yıl Barbaros isminde bir iş yaptılar, ben çok başka işlerle meşguldüm ama içimden ‘bana gelmedi’ diye düşündüm.Bu yıl bu proje için bana geldiklerinde çok mutlu oldum. ‘Senelerdir beklediğim rol’ dedim.*Başka neler yaşandı hazırlık düzeyinde?Kılıç kullanıyordum ama şimdi daha çok üzerinde duruyorum. Kilo verdim. Yaşamını yine okudum.*Nasıl bir hikâye olacak?Çok cümbüşlü ve hareketli.*Şahsiyetin seni en etkileyen yanı ne oldu?Korsanlıktan kaptanı deryalığa uzanan bir galibiyet hikâyesi. Düşünebiliyor musunuz? Akdeniz’de bir korsan… Hakikatinde ticaret adamları ama bir savaşın da içindeler aynı zamanda. 1500’lü seneler… Oradan Akdeniz’i ele geçirip yarıyılın en büyük İmparatorluğunun kaptanı deryası oluyor. Ailesine çok düşkün.