18° Açık

Deprem ülkelerinde kim neleri farklı yapıyor?

Dünya - Mart 5, 2023 6:50 pm A A
Şili’nin zelzele stratejisini belirleyen Şili Milli Sismoloji Merkezi’nin CSN başındaki Sergio Barrientos ve Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Müesseseyi USGS Zelzele Tehlikeleri Programı Takviyeci Koordinatörü William ‘Bill’ Barnhart, Haberturk.com’dan İrem Kuşoğlu Görgü’nün mevzuya ilişkin sorularını cevapladı, nelerin değişik yapılabileceğini anlattı.  Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırmalar Merkezinde yer alan bilgilere göre, dünya tarihinin en şiddetli 10 zelzelei Güney Amerika ve Asya-Pasifik ülkelerinde yaşandı. En büyük iki zelzelei yaşayan ülkelerden biri ise Şili’ydi. 22 Mayıs 1960’ta, 9.5 büyüklüğündeki tarihin kayıt altına alınmış en güçlü zelzelei Şili’nin güneyini vurdu. Tahminlere göre kırılma 500 kilometreden neredeyse 1.000 kilometreye kadar uzanıyordu. Hadise ismini zelzeleden en çok etkilenen şehir olan Valdivia’dan aldı ve tarihe 1960 Valdivia zelzelei olarak geçti. 1665 kişiyi öldüren Valdivia zelzelei Şili’de 2 milyon kişiyi evsiz vazgeçerken, en az 3 bin kişiyi yaraladı. Zelzele o kadar büyüktü ki, Pasifik süresince ilerleyen devasa bir tsunamiyi tetikledi. Dalgalar Yeni Zelanda, Japonya ve Filipinler gibi uzak kıyı topluluklarını salladı. Hawaii’de tsunami kıyı kasabası Hilo’yu sefil ederek 61 kişinin vefatına yol açtı. Zelzele ülkede ekonomik olarak da zarar vazgeçti. Ekonomik zarar toplam 550 milyon dolar olarak tahmin edildi. Ki bu 2020 enflasyonuna göre hesaplandığında 4,8 milyar dolardan fazla bir sayı anlamına geliyor. Şili tıpkı Türkiye gibi bir zelzele ülkesi. 1960’da dünya tarihine geçen bu zelzeleden sonra rakamsız 7 üzeri zelzele gördü. Tarihe geçen bir diğer zelzele ise 2010’ya yaşandı. Bu kere merkez ülkenin Maule bölgesi sahiliydi. 8.8 büyüklüğünde ve takribî üç dakika süren zelzelede 53 ülkede tsunami alarmı yayımlandı ve Şili’nin Valparaíso denizinde 2.6 m yüksekliğinde bir tsunami kaydedildi. ‘Trajedi gidişatı’ kaydedilen ülkede en az 723 kişi yaşamını kaybetti. Sismologlar, zelzelein çok kuvvetli olması nedeniyle gnam uzunluğunu 1,26 mikro saniye kısalttığını ve dünyanın dönüş eksenini 3 inç veya 2,7 milyar saniye oynattığını tahmin ettiklerini açıkladı. Tıpkı uçak kazaları gibi afetler ve vefatlar oldukça ders alan Şili’de harekete geçildi ve yetkililer yönetmeliklerde ciddi değişiklikler ve tahliye tasarıları oluşturdu. Son olarak ise Eylül 2015’te 8’in üzerine zelzele alana geldi. 8.3 şiddetindeki zelzelede hükümet, 2010’dakilerin yinelenmemesi için kıyı bölgelerinin şipşak tahliye edilmesi talimatını verdi ve takribî bir milyon kişi konutlarini terk etmek zorunda kaldı. Oluşan tsunami dalgaları zelzelein merkez üssünün kuzey ve güney kıyılarını vurdu. Tarihte yine en büyük zelzeleler arasına giren zelzelede bu kere yaşamını kaybedenlerin rakamı 12’ydi. 1 Nisan’da alana gelen 8,2 büyüklüğündeki zelzelede ise yalnızca 6 kişi can verdi. Peki bu noktada sosyo-ekonomik anlamda Türkiye’ye çok benzetilen Şili bizden nasıl böldü? Tarihindeki en büyük kayıpları veren bir ülke olan Şili neleri doğru yaptı ve ‘zelzele ülkesi’ olmaktan çıktı? Mevzuya ilişkin Haberturk.com’un sual taleplerine cevap veren konuşan Şili Milli Sismoloji Merkezi’nin CSN başındaki Sergio Barrientos Şili’nin zelzele ülkesi olmasına yönelik “Zelzeleler, tsunamiler ve volkanik patlamalar Şili’yi kalıcı olarak etkileyen en önemli doğal kaynaklı tehlikeler arasındadır. Milyonlarca yıldır çok aktif olan hatlar düzenli olarak 8 ve üzeri büyüklükte zelzelelerin alana geldiği bugünkü manzarayı yaratmıştır. Son 200 sene süresince, vasati olarak her 12 senede bir bu büyük zelzelelerden biri alana gelmiştir. Zelzele ve tsunami hadiseleri Şilililerin günlük hayatlarının değişmez bir parçası haline gelmiştir” diyerek anlatıyor. Peki Şili’de neler yapılıyor? Barrientos zelzele bilincinin ülkede erken başladığını, Şilili çocukların mektep çağından itibaren böyle bir acil gidişatta nasıl davranmaları gerektiğine dair sık sık tatbikatlara maruz kaldığını belirtiyor. Aynı zamanda kıyı kentlerinde, tüm toplulukları içeren senelik tahliye tatbikatlarının yapıldığını da belirtiyor. Ayrıca tüm tehlike bölgelerini ve güvenli yerlere giden tahliye yollarını gösteren tabelaların da her yerde asılı olduğunu ifade ediyor. Ancak Barrientos bir kere daha ekliyor “Tüm bunlar can ve mülk kaybına yol açan dramatik misallerle güç yoldan öğrenildi.” Başkentin kurulduğu Şili’nin orta bölgesi 17. asrın ortalarında güçlü bir zelzeleden etkilendiğini belirten Barrientos, can kaybının o zamanki popülasyonun takribî beşte biri ile dörtte birine eriştiğinin tahmin edildiğini söylüyor. O zamandan beri bu ülkede düzenli olarak yüksek etkili zelzeleler alana gelirken, sıkı bir bina tasarılaması ve kodu geliştirilmiş. İlk yönetmelikler, 1928 ve 1939’daki zelzelelerden sonra, 20. asrın ilk yarısında uygulamaya konulmuş. Her büyük zelzeleden sonra yeni dersler çıkarıldığından, yönetmelik revize edilmeye devam edilmiş. En son revizyon ise 2010’daki 8.8’lik zelzelei nedeniyle yapılmış. Şili’de daha sık görülen büyük zelzeleler, Güney Amerika plakasının altındaki Nazca plakasının göreceli hareketiyle ilişkili zelzeleler olduğundan bina yönetmelikleri de bu şartlar için veriler kullanılarak geliştirilmiş. Bu mevzuda sorgulamalar da sık sık yapılmış ve en az bu yönetmelikler kadar ehemmiyet verilmiş… Zelzele yönetmeliklerinin ehemmiyetine dikkat sürükleyen Barrientos zelzelede dikkate alınması gereken bir önemli unsurun zemin olduğunu ifade ediyor. “Yumuşak topraklar sert kayalara mukayeseyle belirli dalgaları güçlendirebilir” diyen Barrientos bu sebeple toprak karakteristiğinin çok iyi bilinmesinin zelzelelerin etkisini azaltabileceğini belirtiyor. “Doğa bizi her zaman şaşırtabilir; beklenmeyeni beklemeye her zaman hazırlıklı olmalıyız” diyen Barrientos en önemli mevzunun bilinç olduğuna vurgu yapıyor ve “Zelzeleler ve tsunamilerle ilişkili riskleri azaltabilmek için maruz kaldığımız tehlikeyi bilmemiz gerekir” diyor. Amerika Birleşik Devletleri büyük zelzelelerin dinlendiği bir ülke değil, en azından bir süredir… Ancak Amerika Birleşik Devletleri’de de tıpkı beklenen Marmara Zelzelei gibi öngörülemeyen bir tehdit var: California zelzelei. Ünlü San Andreas Fayı, Amerika Birleşik Devletleri için büyük risk taşıyor. Son kırılmada 1906 San Francisco Zelzelei ile alana gelmiş ve bu afet Amerika Birleşik Devletleri tarihinde alana gelen en makûs doğal afet olarak kabul edilmişti. Zelzele ve bunun neticesinde oluşan yangın sebebiyle 3 bin kişinin can verdiğini kabul edildi. Ve bu sayı California tarihinde bir afetderi dolayı yaşamını kaybeden en fazla kişi rakamı olarak hala tarihteki yerini almaktadır. Peki California için büyük bir risk taşıyan bu fay için Amerika Birleşik Devletleri ne gibi tedbirler alınıyor? Amerika Birleşik Devletlerinde ölümcül zelzeleleri önlemek olası mı? Haberturk.com’un suallerini cevaplayan Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Müesseseyi USGS Zelzele Tehlikeleri Programı Takviyeci Koordinatörü William ‘Bill’ Barnhart “Zelzeleye bağlı tüm vefatlari önlemek muhtemel değildir, ancak Amerika Birleşik Devletleri’nin batısında zelzeleye yatkın bölgelerde yer alan eyaletler, büyük bir zelzelede vefat rakamını önemli miktarda eksiltmek için birkaç önemli adım atmaktadır. California’da katı bina yönetmelikleri sıkı bir şekilde uygulanmaktadır. Bu kaideler, yaygın olarak vefata neden olan bina çökmesi olaylarını eksiltmeyi kastetmektedir. Ayrıca eyaletler, eski binaların zelzelede devrilme ihtimalini eksiltecek şekilde güçlendirilmesi için gayret sarf etmektedir. Her ne kadar bu binalar zelzeleden sonra kullanılamaz hale gelse de, emel binaların içindeki insanların üzerine çökmemesini sağlamaktır. Batı Amerika Birleşik Devletlerinde ayrıca, zelzele sarsıntısı başlamadan evvel insanlara ve kilit altyapıya birkaç saniyelik ihtar sağlayan ve böylece gözetici tedbirler almalarını sağlayan bir zelzele erken ihtar sistemi bulunmaktadır” dedi. Amerika Birleşik Devletleri’de ayrıca fay hattı üzerinde yer alan bölgelerde zelzele tehlikesini bertaraf etmek için alınan tedbirler arasında yolların ve köprülerin sarsıntılara katlanacak şekilde güçlendirilmesi ve binaların sismik şokları absorbe edecek şekilde inşa edilmesi yer alıyor. Bu gidişat yönetmeliklerde de vurgulanıyor. Dünyadaki pek çok ülke ‘zelzeleye yatkın’ olarak bilinse de bazı ülkelerdeki can kaybı çok daha yüksektir ve ne yazık ki Türkiye de bunlardan biri. Ayrıca uzmanlar Türkiye’nin en kalabalık şehirlerinden İstanbul’u her an vurması beklendiğini de sık sık vurguluyor. Peki Türkiye’de daha fazla can kaybını önlemek için ne yapılmalı? Ve şayet şimdi yapmaya başladılarsa, ne kadar yakında olabilir? Barnhart “Zelzeleye yatkın ülkelerde zelzelein neden olduğu vefatlara karşı en önemli korunma, zelzeleye dayanıklı bina yönetmeliklerine sahip olmak ve bunları uygulamaktır. Zelzele sarsıntısının kendisi vefatlara neden olmaz – bu sarsıntı sırasında devrilen binalar vefatlara neden olur. Binalar, zelzele sarsıntılarına karşı daha dayanıklı olacak şekilde tasarlanabilir ya da güçlendirilebilir. Bu pahalı bir süreçtir, bu sebeple yatırım gerektirir, ancak daha iyi ve gerekli bina uygulamaları, insanların fayların yakınında yaşadığı ve çalıştığı yerlerde zelzele kayıplarını eksiltmenin tek yollarından biridir” diyor ve İstanbul gibi zelzelein beklendiği tüm ülkelerde acil tasarılama yapılması ve güçlendirme çalışmalarına sürat verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. NASA tarafından 17 Haziran 2009 tarihinde yayınlanan bu görüntüde San Mateo ve Foster City’nin hemen batısında yer alan San Francisco Körfezi bölgesindeki San Andreas fayının radar görüntüsü yer alıyor. Zelzeleler, her ne kadar öne sürenler olsa dahi, bugünkü teknolojiyle tahmin edilemez, ancak tespit edilebilir. Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’da zelzele vurmadan saniyeler evvel insanları uyaran erken ihtar sistemleri bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’da insanlar zelzelelerden en az 15 saniye evvel uyarılabiliyor. Bazı uzmanlar Türkiye’de fay hatlarının ya şehirlerin içinden veya şehirlere çok yakın denizlerden geçmesi nedeniyle erken ihtar sisteminin İstanbul teknik olarak muhtemel olmadığını öne sürüyor. Peki Türkiye’de erken ihtar sistemlerinin kullanılması olası mı? Barnhart’a göre uygun araştırma, geliştirme ve kamu eğitiminin ardından Türkiye’de bir zelzele erken ihtar sisteminin kesinlikle muhtemel ve bereketli. Barnhart mevzuya ilişkin “Türkiye California’ya çok benziyor zira Türkiye’de büyük metropollerin yakınından geçen büyük faylar var. Türkiye’de kurulacak bir zelzele erken ihtar sistemi, örneğin İstanbul’daki insanlara Kuzey Anadolu fayı üzerinde alana gelebilecek bir zelzele için birkaç saniye evvelden ihtarda bulunarak gözetici tedbirler almalarını sağlayabilir. Bir zelzele erken ihtarının sınırlamaları olduğunu kavramak önemlidir – tipik olarak yalnızca birkaç saniye ihtar verebilir ve genellikle zelzeleye en yakın olanları sarsıntı mevzusunda uyaramaz, ancak diğerlerine gözetici temkin almaları için kritik saniyeler verebilir” diyor. Zelzele deyince akla gelen ülkelerden birisi de şüphesiz Japonya. Beşik gibi sallanan ancak kum tanesi gibi devrilip bölmeyen binalara sahip Japonya’yı diğer tam zelzele ülkelerinden ayıran ise, ülkenin zelzele gerçeğini kabul etmesi ve buna göre hazırlanması…  Tıpkı Şili gibi Japonya da rakamsız 6 üzeri zelzele gördü. Yalnızca son 20 senede 6 ve üzeri şiddetinde en az 28 zelzele alana geldi. En ölümcülleri Ocak 1995’te Kobe’de yaşanan Büyük Hanshin-Awaji Zelzelei ve Mart 2011’de Fukuşima’yı vuran depremdi. Ancak ikisinde de vefatın nedeni zelzele değildi. Ocak 1995’te Kobe’de yaşanan zelzelede yangınlardan, Mart 2011’de Fukuşima’da alana gelen zelzelede ise tsunamiden kaynakları vefatlar yaşandı.  1995 zelzeleinde şehrin altyapı şebekesi tamamen çökmüş ,gaz boruları patlamış ve büyük yangınlar alana gelmişti. Zelzelede 6434’e yakın kişi yaşamını kaybetmiş, 43 bin 792 kişi yaralanmış ve 300 binden fazla kişi yerinden edilmişti. Görsel: Reuters Arşiv Görsel: Reuters Arşiv 200 milyar dolara mülk olan zelzelein onarımı da takribî 90 milyar dolar oldu. Çöken altyapı ve otoban ağı yenilendi, evinden olan millete süratle prefabrik konutlar inşa edildi. Zelzeleden çok gşanlarca süren yangınlarda ölenlerin ardından çoğunluğu oluşturan ahşap yapılar kaldırıldı ve ahşap malzeme yalnızca ihtiyaç kadar kullanıldı. Kobe’de teknik bilgi ve ekipmana sahip itfaiye ekibi kurdu. Bu trajedi senesini yaşayan Japonya’da zelzeleler hep devam etse de bir sonraki trajedi 2011’de yaşandı. 11 Mart 2011 tarihinde, merkez üssü Japonya’nın Tōhoku bölgesindeki Oshika Yarımadası olan 9,0 büyüklüğündeki zelzele bazı bölgelerde 40 metreye kadar erişen tsunamiye neden oldu.  Resmi olarak Büyük Doğu Japonya Zelzelei olarak adlandırılan trajedide 19 bin 759 kişi yaşamını kaybetti, 6157 kişi yaralandı. Fukuşima I ve Fukuşima II Nükleer Santrali’ndeki radyoaktif suyun boşalmasına neden olan nükleer kazalar nedeniyle yüzbinlerce kişi bölgeden tahliye edilmek zorunda kaldı. Yeryüzündeki en büyük ilk beş zelzelein arasında yer alan afette reel can kaybı tsunamiden kaynaklandı. Tsunami nedeniyle bir kasabada toplam 1000 ceset bulunmuştu. Bu kadar rakamı artıran da tsunami nedeniyle dalgaların beklenmedik derecede yüksek olan ebatlarıydı. Dalgalar bazı bölgelerde 5 bazı bölgelerde ise 28 metreye kadar yükseldi. 
Dünya - 6:50 pm A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.