BM, kokain üretiminin yüzde 35 arttığını açıkladı

Merkezi Avusturya’nın başşehri Viyana’da bulunan UNODC tarafından hazırlanan “2023 Küresel Kokain Raporu” kamuoyuyla paylaşıldı. Kokain imali, tüketimi, yeni iletişim rotaları, emniyet birimleri tarafından tutulan ölçüler gibi bilgilerin paylaşıldığı, daha ziyade 2021 ve evveline ait bilgilerin yer aldığı raporda, salgına müteveccih temkinlerin eksiltilmesiyle bu uyuşturucunun imali ve tüketimindeki çoğalışa dikkat çekildi. Anadolu Ajansının haberine göre raporda, kokain yapımının 2021’de 2020’ye oranla yüzde 35 çoğaldığı, bu çoğalışın kokain elde edilen koka ağacı yetiştiricilerindeki artma ve koka ağacının bir kimyevi bileşen olan kokain hidroklorüre dönüştürülmesinin tanımlayıcı bir rol oynadığı kaydolundu. Küresel olarak kokain tüketiminde ciddi bir çoğalış yaşandığını buna bağlı olarak talebinde çoğaldığı belirtilen raporda, son on senede kokain kullanıcılarında tutarlı bir çoğalış görüldüğü ifade edildi. Raporda, kokain pazarının Amerika’da ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde oldukça yoğunlaşmış olduğu, Afrika ve Asya’da da söz mevzusu uyuşturucunun süratle dağılabilme potansiyeline sahip olduğu ihtarında bulunuldu. Asya, Afrika ve Avrupa’da 2020’de tahminen 21,5 milyon kokain kullanıcısının bulunduğuna işaret edilen raporda, bu rakamın 55 milyona çıkabileceği belirtildi. Raporda, kokain imalindeki çoğalışın yanı gizeme dünya çağında 2021’de emniyet birimleri tarafından tertip edilen işlemlerde 2 bin ton gibi rekor seviyede kokain ele geçirildiği bildirildi. Raporara ait değerlendirmelerde bulunan UNODC Başkanı Ghada Waly, “Küresel kokain talebindeki çoğalış hepimizi yüksek alarm gidişatına geçirmeli.” dedi. Waly, raporda kokain pazarının Afrika ve Asya’da genişleme potansiyeline işaret ettiğini, bu risk karşısında hem hükümetlerin hem de sivil toplum kuruluşlarının ulus ötesi bu tehdit karşısında daha şuurlu ve organize hareket edilmesi çağrısında bulundu. Raporda dikkat çekilen bir değer husus olan, kokain pazarına yeni rotaların ilave edilmesi ve yeni iletişim yollarına karşı da teyakkuzda olunması gerektiğine değinen Waly, Güneydoğu Avrupa ve Afrika’daki ülkelerin, özellikle Batı ve Orta Afrika’dakilerin uyuşturucu için giderek daha fazla kilit geçiş bölgeleri olarak kullanıldığını, Belçika’nın Anvers, Hollanda’nın Rotterdam ve Almanya’nın Hamburg gibi Kuzey Denizi’ndeki bu liman kentlerinin, Batı Avrupa’ya gelen kokain için İspanya ve Portekiz’deki ananesel giriş noktalarını gölgede vazgeçtiğini söyledi. Waly, raporda uyuşturucu firaricilerinin kullandığı yeni usullerin de araştırıldığı, değişik kabahat yaradılışlarının söz mevzusu trafiğe hissedar olduğu, en çok kokain üretilen Kolombiya’da daha evvel Devrimci Kolombiya Silahlı Eforları’nin FARC tesirli olduğu, bu yapının ayrılmasıyla yabancı unsurların pazara dominant olmaya çalıştığı bilgisini paylaştı.