Süt gerçekten söylendiği kadar sağlıklı mı?

Hemen hemen herkesin süt hakkında pozitif düşünceleri vardır. Öyle ki masalardan hatta çocukların kahvaltısından noksan etmiyoruz ama bu mevzuda bakış açımızı genişletmemiz gerekebilir.

Evvel, tarihin tozlu sayfalarında yerini alan bir iddiayı araştıralım ki bu da bizi 2. Dünya Savaşı’na götürüyor.

2. Dünya Savaşı sırasında Amerikan askerleri, cephede ayakta kalmak için sıklıkla süt içiyordu. Süt içme oranları hayli yükselince birçok iş insanı yeni bir sektörün doğacağını kavradı ve bu sektöre yatırım yaptı.  Dev mevlalar tüketildi ve süt imali bir sanayi haline geldi. 

Ancak 2. Dünya Savaşı sona erdiğinde tüm dünya yavaş yavaş banale dönmeye başladı. Artık konutlarına dönen askerler, süt harcamayı bıraktı. Natürel olarak, süt tüketim oranlarında büyük bir düşüş yaşandı. Ancak ne var ki hâlihazırda bu sektöre yatırım yapan çok insan vardı ve sektörün bu biçimde can vermesine izin veremezlerdi.

Savaştan sonra üretici şirketler yeni bir strateji belirledi ve sütün, sağlıklı olduğuna dair birçok reklam yaptı. Bu zamana kadar süt sağılığı hakkında birçok ünlü rekamlarda yer aldı. Bugün bile sütün dolaysız sağlık ile ilişkilendirildiğini biliyoruz.

Peki, bu mevzu hakkında araştırmalar ne söylüyor?

2014 senesinde British Medical Journal’da yayınlanan bir araştırma, süt tüketiminin kemikleri kuvvetlendirdiğine veya kırıkları önlediğine dair rastgele bir muayenehane delile erişemedi.  

Milli Kanser Enstitüsü tarafından finanse edilen bir araştırma; meme kanseri teşhisi konan bayanların perhizleriyle, meme kanseri olmayan bayanların perhiz listesini karşılaştırdı. 2017 senesinde yapılan araştırma gösterdi ki;  Amerikan, çedar ve krem ​​​​peynirini fazla harcayan bayanların, meme kanserine tutulma tehlikeyi yüzde %53 daha fazla. 

American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir yazı; yüksek ölçüde süt ürünü tüketiminin prostat kanseri tehlikesini artırdığını belirledi. 

Auckland Üniversitesi’ndeki bilim insanları, birkaç çalışmanın kapsamlı bir tahlilini yaptıktan sonra, güçlü kemikler ile süt ürünleri veya kalsiyum harcamak arasında hiçbir bağlantı bulamadılar.

Reelinde, D vitamini ve meblağlı egzersiz kırıkları önlemede daha tesirlidir. Ayrıca birçok süt dışı ürün kalsiyum açısından zengindir. Ispana , tofu ve sardalye porsiyonlarının hepsi bir bardak sütten daha fazla kalsiyum kapsar.

Uppsala Üniversitesi ve Karolinska Enstitüsü’nün yaptığı araştırmada, insanlara evvel 1987’de ne kadar süt içtikleri soruldu, daha sonra aynı sual 1997’de yinelendi.

2010’da bu insanlar arasında vefat oranı araştırıldığında günde bir bardak süt içenlerde daha fazla kemik kırılması ve erken vefat oranına tesadüfüldüğü görüldü.

National Library of Medicine sitesinde yayımlanan bir araştırma; çocukluk yarıyılında süt tüketimini, kolik ve tip 1 diyabetle ilişkilendirdi.

Elbette sütün tamamen insanlar için hasarlı olduğunu düşünemeyiz. Bu zamana kadar sütün içerisinde bulunan vitamin ve kalsiyumların insan sıhhatine takviyeci olduğu bir bilinen hakikattir.

Sütün içerisinde; C vitamini ve demir dışındaki tüm vitamin ve mineraller bulunur. Bunların başında kalsiyum, fosfor, A ve B grubu vitaminlerinden özellikle B12, riboflavin ve protein kazanç.

Belki de burada odaklanılması gereken gerçek mevzu, süt tüketiminin gerçekten bize söylendiği kadar hayati olup olmadığıdır. Belki de süte atfedilen bu “bırakılmaz besin” fikrinin perde artta “reklam” uyuyordur?

Mevzu hakkında henüz kesin olarak bir karar verilmedi, münakaşalar hâlâ sürüyor. Ancak koşullar göz önüne alındığında, süt tüketiminin insanı düşünmeye iten bir mevzu olduğunu söyleyebiliriz. 

1,5 YIL ERKEK GİBİ YAŞADI, İNTİHAR ETTİ CİPS KOLİLERİNİN NEDEN YARISI BOŞ? BU BİR ŞİKE DEĞİL TOM VE JERRY’DEKİ KADININ SURATINI GÖRMÜŞ MÜYDÜNÜZ? 68 YIL BOYUNCA HIÇKIRAN ADAMIN TRAJİKOMİK HİKAYESİ REKLAMLARDA KULLANILAN ÇEKİM ŞİKELERİ SİZİ ÇOK ŞAŞIRTACAK DOĞRU KULLANIMLARI BİLİNMEYEN 16 EŞYA! SU İÇMEK İÇİN EN İYİ 10 ZAMAN