AB Yüksek Temsilcisi Borrell’den İsrail’e Filistin tepkisi

Avrupa Birliği AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, yaptığı “İçtenlik Orta Doğu’da barışı ilerletebilir.” başlıklı yazılı açıklamasında, İsrail’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında her hafta çok fazla insanın can verdiğini, buna rağmen beynelmilel cemiyetin suskunluğunu gözettiğini ve bunun değişmesi gerektiğini ifade etti. AB Yüksek Temsilcisi, Batı Şeria’daki vaziyeti şu laflarla anlattı: “Batı Şeria’daki İsrailli meskencilerin uyguladığı şiddet, Filistinlilerin hayatlarını ve uyum kaynaklarını giderek daha fazla tehdit ediyor ve neredeyse hep cezasız kalıyor. Dahası, İsrail askeri işlemleri, çoğu zaman tesirli bir hesap verme mesullüğü olmadan sıklıkla sivil Filistinlilerin vefatına neden oluyor. İşgal altındaki topraklarda yasa dışı meskenler genişliyor ve kutsal alanlarla alakalı alıngan statüko yıpranıyor. İsrailliler güçlü bir devlete ve orduya güvenebilirken, Filistinlilerin böyle bir takati yok. Şahsın mukadderatını hakimiyet etme becerisindeki bu büyük denksizlik, yol kenarındaki her hakimiyet noktasında görülebilir. Tam bu hakikatler barışın önündeki manilerdir.” AB’nin “tehlikesiz, emniyetli, küresel olarak tanınan” bir İsrail devletinin yanı gizeme “tehlikesiz, emniyetli, küresel olarak tanınan” bir Filistin devletinin yanında barış içinde yaşadığını görmeyi istediğini bildiren Borrell, iki tarafta gördüğü yetersizlikleri şöyle aktardı: “Ancak AB, Filistin Yönetimi ve İsrail kamuoyunun ehemmiyetli bir kısmı iki devletli çözümü takviyelerken, Hamas İsrail’in var olma hakkını tanımıyor ve mevcut İsrail hükümetinin ortak yönetim uyuşması Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olma hakkını yalanlıyor. Gerçekten de İsrail sağı, işgalin var olduğunu dahi giderek daha fazla inkar ediyor. Sarihçesi ne İsrail ne de Filistin tarafı barışa hazır değil. Filistin tarafında birlik yetersizliği olduğu gibi noksan demokratik meşruiyet de var. Tüm Filistinli grupların terörizmden bırakması ve politik dağılınmalarını aşması gerekecek. İsrail tarafında en ehemmiyetli öncelikler mesken inşasını ve meskenci şiddetini durdurmak ve bağımsız bir Filistin devleti için röportaj öneri etmek olmalıdır.” Borrell, Amerika Birleşik Devletlerinin varlığının barış süreci için ehemmiyetli olmaya devam ettiğini belirterek, “Sıkı çalışmanın çoğunu artık Amerikalı diplomatlara bırakamayız. Arap devletlerini, Avrupa’yı, Amerika Birleşik Devletlerini ve ötekilerini kapsayan gerçekten ortaklaşa bir çabaya lüzumumuz var. Her şeyden evvel yeni bir barış zindeyi yaratmak için daha yoğun beynelmilel gayretlere lüzumumuz var. Tarafları röportaj masasına oturmaya zorlayamasak da yolu hazırlayabilir, hazırlanmalarına dayanakçı olabiliriz.” değerlendirmesinde bulundu. Geçen ay Arap Barış Girişimi’ni yine canlandırmak için Suudi Arabistan ve Arap Birliği ile görüştüğünü andırdıran Borrell, “Bu gayrette öbür Arap ve beynelmilel ortaklarla yakın bir biçimde çalışacağız. Bu süreç İsrail ve Filistin’in nasıl birleşeceğinin krokisini çıkarmakla alakalıdır.” tespitini yaptı. * Haberin görseli Associated Press’ten servis edilmiştir.