Türkiye’nin Birleşmiş Milletler BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, “Krizin mukadderatını savaş alanındaki enerjikler tanımlayamaz. Diplomasi yoluyla savaşı sonlandırmak için sarih bir vizyonun bir an evvel ortaya konulması gerekiyor.”dedi. Anadolu Ajansının haberine göre; Büyükelçi Önal, Rusya-Ukrayna Savaşı birinci senesini doldururken tertip edilen Ukrayna mevzulu BM Genel Heyeti Acil Özel Oturumu’nda konuştu. Türkiye’nin ilk günden itibaren ilkeli bir davranış sergileyerek Ukrayna’daki savaşı yalanladığını ve kabul edilemez olduğunu ifade ettiğini kaydolan Önal, aynı zamanda Türkiye’nin Antalya ve İstanbul’da diplomatik teşebbüsleri basitleştirici rol oynadığını belirtti. Önal, Türkiye’nin bu mevzuda BM Genel Heyeti’nda alınan kararlara eş sunucu olarak veya pozitif rey kullanarak davranışını güçlü biçimde ortaya koyduğunu söyledi. Türkiye’nin tavrının Kırım’ın yasadışı ilhakına karşı çıkmasının natürel bir uzantısı olduğuna dikkati sürükleyen Önal, savaşın üzerinden geçen bir sene içinde de ülkenin pozisyonunda bir farklılık olmadığını kaydoldu. Önal, “Ukrayna’nın toprak tamlığını, bağımsızlığını ve dominantlığını güçlü bir biçimde destekliyoruz. Savaşa karşı davranışımızı sürdürürken, Ukrayna topraklarının ilhakını da yalanlıyoruz.” vurgusunda bulundu. BM Koşulundaki prensiplere saygı gösterilmesi gerektiğini belirten Önal, savaşın tesirlerinin Ukrayna’nın ötesinde küresel bağlamda güçlü bir biçimde sezildiğini ifade etti. Önal, savaşın parasal ve beşeri maliyetinin giderek tırmandığına dikkat toplayarak, negatif tesirlerin artan enerji maliyetleri, hayat pahalılığı, tedarik zincirleri ve yiyecek güvenliği alanlarında da görüldüğünü dile getirdi. Büyükelçi Önal laflarını şu biçimde sürdürdü: “Krizin mukadderatını savaş alanındaki enerjikler tanımlayamaz. Diplomasi yoluyla savaşı sonlandırmak için sarih bir vizyonun bir an evvel ortaya konulması gerekiyor. Asılcı, sürdürülebilir ve uygulanabilir bir sulhun inşa edilmesi için mücadele sarf etmemiz gerekli. Karadeniz Hububat Teşebbüsü diplomasi yoluyla somut neticeler elde edilebilineceğini gösterdi. Savaşın ikinci senesine girerken, Türkiye bu istikametteki tüm gayretleri desteklemeye devam edecektir.”