Türkiye’den Birleşmiş Milletler’de ‘Suriye’ tepkisi

Dünya - Kasım 29, 2022 11:33 pm
Sinirlioğlu, BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, Suriye’nin kuzeyinde gezen YPG/PKK terör örgütünün Türkiye’nin milli güvenliği için hayati bir tehdit oluşturduğunu ve Türkiye’nin hudutlarını son iki yıldır kezlerce hedef aldığını söyledi. YPG/PKK’nın kolu güya “SDG”nin hücumlarını sosyal medya hesaplarında sarihçe üstlendiğini ifade eden Sinirlioğlu, BM Güvenlik Konseyi’nde Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki işlemlerini tenkit eten ülkelere 13 Kasım’da 6 şahsın yaşamını kaybettiği ve 80’den fazla şahsınsa yaralandığı İstanbul ve daha sonra Gaziantep’te alana gelen terör hücumlarını anımsattı. Sivilleri hedef alan terör hücumlarının kabul edilemeyeceğini, hiçbir ülkenin ulusuna ya da topraklarına müteveccih maksatlı hamlelere hoşgörü gösteremeyeceğini ve göstermemesi gerektiğini belirten Sinirlioğlu, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 51. maddesindeki hukuki müdafaa hakkı ve Güvenlik Konseyi kararları istikametinde Türkiye’nin terörle çaba harekâtlarına devam edeceğini vurguladı. Sinirlioğlu, şunları kaydoldu: “YPG/PKK’ya müteveccih terörle çaba işlemlerimizin DEAŞ’a karşı gayreti negatif etkileyeceği istikametindeki açıklamalar asıllıktan kopuk. Asıl olan DEAŞ’ın bu cins açıklamalar yapanların yanılgıları ve yanlış taktikleri sebebiyle komşu ülkeler için tehdit teşkil etmeye devam etmesi. Bir terör örgütüyle başka bir terör örgütü olan ‘Suriye Demokratik Eforları’nden taşeronluk hizmeti alarak çaba edilemeyeceği mevzusunda kezlerce uyardık. SDG, YPG/PKK’nın ta kendisi. Bu terör örgütünün adını istediğiniz kadar değiştirseniz de amacı değişmez. Hatta adını ‘demokratik’ olarak değiştirerek küresel terörle mücadeleyle dalga da geçebilirsiniz. Bu demokrasiye hakarettir. YPG/PKK’nın elinde Türk ve Suriyeli sivillerin kanı olan bir terör örgütü olduğu aslını ise değiştiremezsiniz.” Büyükelçi Sinirlioğlu, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’ın “SDG’nin İstanbul’daki terör hücumunu üstlenmediği” istikametindeki açıklamasına ise şu laflarla cevap verdi: “Bugün ne yazık ki, yaraya tuz basan, güya SDG’nin İstanbul’daki terör hücumunu inkar ettiği açıklamaya atıfta bulunulduğunu da duyduk. Güvenlik Konseyi’nde bir terör örgütünün açıklamasına atıfta bulunmak kabul edilemez ve bu bizim istihbaratımıza yapılmış bir hakaret.” Pedersen de konseye verdiği brifingde Suriye’de gerilimin yine yükseldiğine, bu vaziyetin riskli ve kaygı verici olduğuna dikkati çekti. Pedersen, son aylarda “Suriye Demokratik Eforları” biçiminde belirlediği PKK/YPG ile Türkiye ve karşı gruplar arasında Suriye’nin kuzeyinde artan gerilim neticeyi “şiddetin Türkiye’nin topraklarına atladığını” belirterek, “Genel Sekreter, tüm taraflara ister havadan ister karadan olsun maksimum itidal gösterme ve gerilimi tırmandırmaktan sakınma çağrısı yaptı. Türkiye, silahlı karşılar ve SDG gerilimi düşürmeli.” dedi. Rejim eforlarına İdlib’deki hava ve kara hamlelerine, İsrail’e ise Şam, Humus, Çiğe, Lazkiye’ye müteveccih hava hamlelerine son verme çağrısında bulunan Pedersen, büyük ölçekli bir askeri harekâtının tüm alanlarda zincirleme tesire neden olabileceği ihtarı yaptı. Suriye’deki tüm oyunculara sükuneti sağlama ve ülke genelinde mütareke için gayret gösterme çağrısı yapan Pedersen, Suriye’de askeri faaliyetlere değil politik sürece odaklanılması gerektiğini belirtti. Amerika Birleşik Devletlerinin BM Temsilcisi Linda Thomas Greenfield ise Suriye’nin kuzeyinde şimdiye kadar yaşanan vakaların geniş çaplı bir çatışmaya dönüşme tehlikeyi taşıdığını belirterek, “Amerika Birleşik Devletleri, Suriye’nin kuzeyinde gerilimi şipşak eksiltme çağrısında bulunuyor. Bölgeyi kararsızlaştıran, ortak hedefimiz DEAŞ ile gayreti tehdit eden ve siviller ile Amerika Birleşik Devletleri personelini riske atan son askeri eylemlerden derin kaygı dinliyoruz.” diye konuştu. Resim: Anadolu Ajansı
BENZER HABERLER