Günümüz Irak’ında yaşayan Babilliler, göklerin zeki gözlemcileri ve yorumcularıydı. Haftanın yedi gün uzunluğunda olması büyük miktarda onlar sayesinde oldu.
Yedi numarayı özümsemelerinin sebebi, yedi gök cismini – Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn – gözlemlemeleriydi dolayısıyla bu sayı onlar için özel bir ehemmiyet taşıyordu.
Öteki medenilikler başka sayıları seçtiler – haftaları 10 gün olan Mısırlılar veya 8 gün olan Romalılar gibi. Babilliler Ay’ın döngülerini daha iyi takip etmek için bir ayı yedi haftaya parçaladılar.
Bununla beraber, Babilliler, Yakın Doğu’da, özellikle MÖ 6. ve 7. asırlarda o kadar baskın bir kültürdü ki bu ve öteki bir hayli zaman kavramı – 60 dakikalık bir saat gibi – kabul edildi.
Yedi günlük bir hafta anlayışı Yakın Doğu’ya da yayıldı. Bu uygarlığın gücünün doruğundayken Babilliler’in esiri olan Yahudiler tarafından da özümsendi. Pers imparatorluğu ve Yunanlılar da dâhil olmak üzere etraftaki öteki kültürler yedi günlük haftaya katıldı.
Asırlar sonra, Büyük İskender, Yunan kültürünü Hindistan’a kadar Yakın Doğu’ya yaymaya başladığında, yedi günlük hafta kavramı da yayıldı. Akademisyenler, yedi günden oluşan haftanın Çin’e, Hindistan’dan geçtiğini düşünüyor.
Son olarak, Romalılar Büyük İskender’in tesirindeki toprakları fethetmeye başladıklarında, onlar da sonunda yedi günlük haftaya geçtiler. Yedi günlük haftanın resmi Roma haftası olduğuna karar veren ve MS 321’de Pazar gününü resmi tatil yapan lider İmparator Konstantin idi.
Kaynak: Discover Magazine