Resim: Karina Bulutsusu’ndaki yıldız yaradılış bölgesi NGC 3324.
James Webb Uzay Teleskobu, âlemi gözlemlemeye başladığı ilk günden itibaren uzayın etkileyici fotoğraflarına sürüklüyor.
Resim: Tarantula Bulutsusu
Teleskop, derin uzaydaki toz ve gaz bulutlarının içinden geçerek cisimleri görüntülemesine izin veren kızılötesi ışık kullanıyor:
HUBBLE’DAN 100 KAT DAHA GÜÇLÜ
Resim: Dünya’dan takribî 500 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunan Araba Tekerleği Gökadası.
James Webb teleskobu, NASA’nın bir evvelki dönüm noktası olan uzay teleskobu Hubble’dan takribî 100 kat daha güçlü.
Resim: James Webb Uzay Teleskobu’nun 11 Temmuz 2022’de yayınlanan ilk derin alan kızılötesi görüntüsü.
Bu sebeple James Webb teleskobu, uzayın derinliklerine ve zamanda daha geriye evvelki rastgele bir teleskoptan daha fazla bakabiliyor.
BÜYÜK PATLAMA’DAN SONRAKİ 400 MİLYON SENEYE KADAR GÖZLEMLEYEBİLİYOR
Resim: Tahlilcilerin Büyük Patlama’dan yalnızca 235 milyon sene sonra ortaya çıktığına inandıkları bir galaksi olan CEERS-93316’nın görüntüsü.
Kızılötesi ışığı toplayarak Webb, kozmik tozu yarıp geçebiliyor ve çok uzaklara, Büyük Patlama’dan sonraki ilk 400 milyon seneye kadar olan geçmişi görebiliyor.
Resim: Yaratılış Kolonları
Buna ek olarak James Webb teleskobu, aralıksız olarak yeni yıldızlar doğuran dev gaz ve toz bulutlarından oluşan Yaratılış Kolonları’na yeni bir ışık yakaladı. Yakın kızılötesi ışıkta, yeni doğmuş kırmızı yıldızlar da dahil olmak üzere binlerce yıldız görüldü.
Resim: James Webb’in Yaratılış Kolonları’nın orta kızılötesi görüntüsü.
James Webb’in orta kızılötesinde ışık modunda aşamanın toz merkezde yer aldı.
Resim: Yaratılış Kolonları’nın Webb’deki orta kızılötesi ve yakın kızılötesi olmak üzere iki kameradan alınan birleşik görüntüsü.
NASA, bu iki görüntüden elde edilen bilgileri birleştirerek kolonların tamamen yeni, ruhani bir portresini oluşturdu.
Resim: James Webb’in yakın kızılötesi ışıkta tuttuğu Güney Halkası Bulutsusu.
Tüm bunların yanı gizeme, Temmuz ayında James Webb teleskobu, Dünya’dan 2 bin ışıkyılı uzaklıkta bulunan bir toz ve gaz bulutu olan Güney Halkası Bulutsusu’nu yakaladı.
Resim: Webb’in tuttuğu, birleşen bir gökada çifti.
James Webb, gökadaları da son teknoloji ile görüntüledi. Resimde, yıldız yaradılış bölgelerinin dalları, birleşen bu iki gökadanın çekirdeklerini birbirine bağluyor ve kızılötesi ışıkla çok daha parlak hale geliyorlar.
Resim: James Webb’in Jüpiter’den aldığı NIRCam bileşik görüntüsü.
James Webb teleskobu, ayrıca Jüpiter’in bu ürkütücü kızılötesi portresiyle gökbilimcileri afallatarak Güneş Sistemi’ne de odaklandı.
Resim: James Webb’in tuttuğu Jüpiter’in geniş alan görüntüsü.
Teleskop ayrıca Jüpiter’i çevreleyen soluk halkaları ve kutuplarında parlayan auroraları da yakaladı.
Resim: Jüpiter ve uydusu Europa.
Jüpiter’in uydusu Europa, James Webb’in kızılötesinde parlak bir biçimde görüntülendi. Bilim insanları, Europa’nın kalın buz kabuğunun altında, uzaylı hayatı barındırabilecek bir tuzlu su ummanı olduğunu düşünüyor.
NEPTÜN’ŞAN HALKALARINI YAKALADI
Resim: James Webb’in görüntülediği Neptün sistemi.
James Webb teleskobu ender bir biçimde tutulan Neptün’şan halkalarını dahi gözlemledi.
Resim: Solda, Voyager 2’nin 1989’da tuttuğu Neptün halkalarının bir görüntüsü yer alıyor. Sağda ise James Webb’in kızılötesi olarak görüntülediği Neptün’şan halkaları görülüyor.
James Webb teleskobu, NASA’nın Voyager 2 uzay taşıtının 1989’da Neptün’şan yanından geçmesinden bu yana gezegenin tozlu halkalarının en iyi görüntüsünü aldı.
Resim: Neptün’şan öğrenilen 14 uydusu var ve bunlardan yedisi bu görüntüde görülüyor.
Yeni görüntü ayrıca Neptün’şan öğrenilen 14 uydusundan yedisini gösteriyor. Bir yıldıza benzeyen parlak mavi cisim ise Neptün’şan en büyük uydusu Triton’u gösteriyor.
Resim: 4 Kasım ile 6 Kasım 2022 tarihleri arasında Titan’daki bulutların 30 saatteki evrimi.
Kızılötesi teleskop ayrıca Satürn’şan en büyük uydusu Titan’ın görüntülerini de aldı. Titan, Güneş Sistemi’nde yoğun bir atmosfere sahip olan tek uyduyu oluşturuyor. Titan’In atmosferi Dünya’nınkinden dört kat daha yoğun.
Resim: NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’nun Yakın Kızılötesi Kamera taşıtından alınan bu görüntü, Didymos’un çift asteroit sistemindeki asteroit aycığı Dimorphos’u, NASA’nın Çift Asteroid Yine Manipülasyon Testi’nin çarpmasından takribî 4 saat sonra gösteriyor.
Webb, NASA’nın Double Asteroid Redirection Test uzay vasıtasını, ilk gezegen korunma testinin bir parçası olarak asteroit Dimorphos’a zaferle çarparken yakaladı.
Resim: James Webb tarafından görüntülenen, Dünya’dan takribî 270 milyon ışıkyılı uzaklıkta, etkileşim halindeki iç içe geçmiş bir çift gökada.
Webb, beş aydan azıcık uzun süren bilimsel harekâtlarda kozmosun bir hayli etkileyici görüntüsüne de yakaladı.
Resim: Stephan’ın Beşlisi.
Bilim insanları, tüm bu görüntülerin NASA’nın en güçlü teleskopu için yalnızca bir başlangıç olduğunu vurguluyor.