İngiliz yayın kuruluşu BBC, Kuzey Kore’deki yerel kaynakların takviyesiyle yaptığı saklı görüşmelere yer verdiği haberinde, ülkede yaşanan besin meselesiyle alakalı uzman görüşlerine müracaat etti. BBC’nin mülakatlarında yer alan ifadeleri değerlendiren uzmanlar, Kuzey Kore’de “yüz binlerce bireyin kıtlık nedeniyle yaşamını kaybettiği 1990’lardan bu yana en makûs gidişatın yaşandığını” belirtti.
Kuzey Koreli ekonomi uzmanı Peter Ward, “Orta sınıf insanların yaşadıkları yerde açlıktan can vermesi çok evham verici.” dedi. Henüz bütün ölçekli bir cemiyetsel çöküşten ve kitlesel açlıktan bahsetmediklerini belirten Ward, Kuzey Kore’nin “trajedi” seviyede “ciddi bir kıtlığın eşiğinde” olduğunu ileri sürdü.
Ülkedeki insan hakları ihlallerini belgeleyen Kuzey Kore İnsan Hakları Bilgi Merkezinin NKDB idareyicisi Hanna Song da “Son 10-15 senede besin kıtlığıyla alakalı çok az duyumlar alıyorduk. Ancak şu anki gidişat bizi Kuzey Kore tarihinin en güç yarıyıllarına geri götürüyor.” ifadesini kullandı.
“İnsanlar kaybolmak ve can vermek için dağlara çıkıyor”
Görüşmede Ji Yeon takma ismi kullanılan Pyongyanglı kadın, üç şahsiyet bir aileden oluşan komşularının açlıktan can verdiğine şahitlik ettiğini belirterek, “Onlara su vermek için kapılarını çaldık ama kimse yanıt vermedi. Yetkililer içeri girdiğinde onları ölü bulduklarını söyledi.” biçiminde konuştu.
Ji Yeon, millet arasında, uyumlarını sağlayamadıkları için konutlarında intihar eden veya ortadan kaybolmak ve can vermek için dağlara çıkan insanların konuşulduğunu ifade etti. Ailesinin besin lüzumlarını temin etmek için zorlu bir gayret içinde olduğunu dile getiren Ji Yeon, devamlı açlıktan can verecekleri fobisiyle yaşadıklarını söyledi.
Çin hududuna yakın bir yerde yaşayan Chan Ho takma ismi verilen Kuzey Koreli inşaat emekçisi de gıda kaynaklarının çok az olduğunu ve köyünde beş bireyin açlıktan can verdiğini belirterek, “İlk başta COVID-19 sebebiyle can vermekten korktum ama sonra açlıktan can vermekten evham etmeye başladım.” ifadesini kullandı.
Bir dostunun oğlunun yakın zamanda kapalı kapılar arkasında yapılan infazlara şahit olduğunu aktaran Chan Ho, “Her seferinde, kaçmaya girişim ettikleri için 3-4 şahıs öldürüldü. Yaşamak her geçen gün güçleşiyor. Bir yanlış hareket ve idamla karşı karşıyasın. Burada sıkışmış halde can vermeyi bekliyoruz.” diye konuştu.
Ülkenin kuzeyinde yaşayan Myong Suk takma ismi kullanılan pazarcı ise yasaklardan evvel pazardaki mahsullerin neredeyse dörtte üçünün Çin’den geldiğini ancak 2020’de hudutların kapatılmasıyla pazarların “artık boş” kaldığını anlattı.
COVID-19 yarıyılı evveli her sene bini aşkın bireyin Yalu Nehri’ni geçerek Çin’den firari yollarla besin mahsulleri getirdiğini belirten Myong Suk, “Şu anda dereye yanaşmanız vaziyetinde dahi ağır biçimde cezalandırılırsınız, bu surattan neredeyse bu artık ihtimalsiz hale geldi.” dedi. Myong Suk, “COVID-19’dan evvel insanlar Kim Jong-un’a pozitif bakıyordu fakat artık neredeyse hiç kimse memnun değil.” ifadesini kullandı.
Kuzey Korelilerle yapılan görüşmeleri açıklayan sığınmacı daha önceki Kuzey Koreli diplomat Ryu Hyun Woo, yabancı tesirine müteveccih baskının ne kadar fazla hale geldiği karşısında şok olduğunu söyledi. Woo, “Kim Jong-un, insanların, içinde bulundukları vaziyeti ve Güney Kore’nin ne kadar zengin olduğunu anlarsa ondan nefret etmeye başlayıp ayaklanacaklarından korkuyor.” ifadesini kullandı.
Pyongyang’ın Londra’daki temsilcisi, yurttaşlarının çıkarlarına öncelik verdiklerini iddia etti
Müzakerelerin içeriği ve uzman yorumlarıyla alakalı görüşlerine müracaat etilen Kuzey Kore’nin Londra Büyükelçiliğinden bir temsilci, “Sınavlar ve zorluklar karşısında dahi ulusun refahı en ehemmiyetli önceliğimiz.” dedi.
Kayıtların, “Kuzey Kore karşıtı eforlarının yalan ifadelerinden elde edildiğini” ileri süren temsilci, iddialardan hiçbirinin reellere sabretmediğini söyledi.
Kuzey Kore’de 1990’lı senelerde yaşanan kıtlığın tesiriyle ülkede yüz binlerce bireyin yaşamını kaybettiği belirtiliyor.
Pyongyang yönetimi, COVID-19 salgını sebebiyle 2020’de hudutlarını kapatarak, çoğunluğunu Çin’den temin ettiği temel yaşam malzemelerinin sevkiyatının akışını durdurmuştu.