1946’dan bu yana cumhuriyetle idarenen İtalya’da son 77 senede 68 hükümet kurulmuş olması ülkedeki politik kararsızlığı ortaya koyarken, hükümetin bugünkü adımıyla sistem müzakereleri yine gündeme geldi. Anadolu Ajansının haberine göre ülkede, 25 Eylül 2022’deki tercihleri kazanarak 68. hükümeti kuran sağ ittifakın lideri Meloni, tercih programında da yer verdiği üzere “başkanlık sistemine müteveccih tüzük reformu” tekliflerini bugün muhalefet partilerine açtı. Meloni, sağ ortak yönetim hükümeti olarak bir müddettir üzerinde çalıştıkları reform tekliflerini muhalefet liderleriyle meclisin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde görüşmeye başladı. Görüşmelerin ardından tertip ettiği basın buluşmasında, bu reform teklifiyle 2 temel maksatları olduğunu belirten Meloni, “Bunlar, hükümetlerin ve kanunuma uzuvlarının kararıyla sandıklarda yurttaşların kullandığı reylere saygı göstermek. Bu emeller üzerinde bir yakınlaşma olup olmadığını ve bir hayli sistem arasından hangisinin uygun olduğunu kavramak için muhalefetle görüşmelere başladık.” ifadesini kullandı. “Öteki büyük Batı demokrasilerinde eşi olmayan bir kararsızlık meselemiz var.” diyen Meloni, temel gayelerinin reform yapmak olduğunu dile getirdi. Meloni, muhalefete reformları önden hazırlanmış bir kutu sunmadıklarını aktardı. Dürüst müzakerelerle dolu yararlı bir gün geçirdiklerine işaret eden Meloni, görüşmelerine bölge idareleri, belediye başkanlarıyla devam edeceklerini bildirdi. Ana muhalefet partisi Demokratik Parti PD lideri Elly Schlein, Başbakan Meloni ile akşam saatlerinde yaptığı görüşme sonrasında Meloni ile dürüst biçimde görüştüklerini söyledi. Schlein, tüzük reformu mevzusunda kendi tekliflerini ortaya koyduklarını belirterek, “Şayet emel, müesseselerin aktifliğinin iyileştirilmesiyse biz bunu konuşmaktan çekinmeyiz. Teklifleri önyargısız olarak araştıracağız. Temsil ve kararı iyileştirmeye müteveccih neler var bakacağız. Cumhurbaşkanı rolünün, tek bir erkeğin ya da tek bir kadının tek başına kumanda ettiği bir modele indirgemekten yana değiliz.” diye konuştu. Meloni’nin ilk görüştüğü liderlerden olan muhalefetteki büyük partilerden 5 Yıldız Hareketi’nin M5S lideri Giuseppe Conte, görüşmenin ardından medyaya yaptığı açıklamada, İtalyan Tüzüğü’nda cumhurbaşkanının ya da başbakanın doğrudan millet tarafından seçilmesine müteveccih tertip etmelere gidilmesine karşı olduğunu söyledi. Muhalefetteki Üçüncü Kutup yaradılışının liderlerinden Carlo Calenda da ülkede reform gereksinimi olduğunu paylaştıklarını ancak tüzüğün ve milli birliğin teminatı olan cumhurbaşkanına değilmemesi gerektiğini ifade etti. Calenda, işbirliğine sarih olduklarını da vurguladı. Muhalefetteki daha minik partilerden Yeşil İttifak ve Sol AVS Parti Milletvekili Nicola Fratoianni, Meloni ile görüşmelerinin ardından “Ülkemizin meselelerine bir cevap olarak tüzüğümüzü değiştirmekte ısrar eden tekliflere sarih biçimde karşı olduğumuzu ilettik.” açıklamasında bulundu. Medyaya yansıyan bilgilere göre, Meloni’nin muhalefet liderleriyle görüşmelerinde 3 değişik sistem ele alınıyor. Söz mevzusu 3 teklifin; “başbakanın olmadığı doğrudan millet tarafından seçilen icracı cumhurbaşkanı”, “yarı başkanlık sistemi” ya da doğrudan millet tarafından seçilen “güçlü başbakanlık modeli” olduğu belirtiliyor. Tüzük farklılığı çalışmalarına liderlik eden Reform Bakanı Maria Elisabetta Casellati, Corriere della Sera gazetesine verdiği beyanatta, “İtalya’yı daha emin ve dünya ekonomisinde daha rekabetçi kılmak için karar gerekli.” ifadeleriyle tüzük farklılığını savundu. İtalya’da sistem farklılığına dair en son teşebbüs 2016’da olmuştu. O yarıyılın başbakanı Matteo Renzi, çift meclisli kanunuma sisteminde Senatonun kanunuma yetkilerini ciddi miktarda törpüleyerek kanunuma sürecini süratlendirmeyi hedefleyen tüzük reformunu gündeme getirmişti. Yapılan millet oylamasında, bu reforma yüzde 59,1’lik oranla “hayır” oyu çıkmış ve tüzük farklılığı kabul edilmemişti.