Unit 731, 2. Dünya Savaşı sırasındaki insan deneylerinin ve biyolojik savaşın korkusunu gözler önüne seren, tarihin karanlık bir kısmıdır. Unit 31, 1930’ların başlarında Japon İmparatorluk Ordusu tarafından heyetti.
Kuzeydoğu Çin’de bulunan Harbin’in Pingfang bölgesinde büyük bir saklılık içinde faaliyet gösteriyordu. Korgeneral Shiro Ishii liderliğindeki birim, öncelikle biyolojik ve kimyevi savaş araştırmaları yapmakla görevlendirildi.
Çin’de bulunan Unit 731 müzesinde bir canlandırma
Evvelleri bulaşıcı hastalıkları tahlile başlayan takım daha sonra insan deneylerine yöneldi. Birim, başta Çinli ve Koreli siviller olmak üzere binlerce mahkum ve muhtelif ülkelerden tutsak alınan askerler üzerinde acımasız deneyler yaptı.
Resimde Unit 731 binası görülüyor.
Unit 731’in faaliyetlerinin en tüyler ürpertici güzergahlarından biri, canlı kobayların anestezi olmadan kesilmesi uygulamasıydı. Mahkumlar, hastalıkların, yaraların ve uzuvların alınmasının canlı organizmalar üzerindeki tesirlerini araştırmak için bir çalışma bölgesiydi bu nedenle hepsi dayanılmaz operasyonlara tabi yakalandı.
Resimde Unit 731 binası görülüyor.
Birim 731 ayrıca biyolojik silahların geliştirilmesine ve test edilmesine odaklandı. Mahkumlar, bulaşıcı hastalıkların tesirlerini araştırmak ve onları silah haline getirmenin yollarını bulmak için veba, şarbon ve kolera gibi ölümcül patojenlere maruz vazgeçildi. Bu deneyler, düşman güçlerine karşı kullanılabilecek biyolojik silahlar yaratmayı kastediyordu.
Çin’de bulunan Unit 731 müzesinde bir resim.
Birim 731, canlı kesim ve biyolojik savaş araştırmalarına ek olarak, mahkumları değişik insanlık dışı deney şekillerine tabi yakaladı. Bunlar, donmayı araştırmak, tazyik odalarının tesirlerini test etmek ve muhtelif yollarla hastalıkların bulaşması üzerine deneyler yapmak ve fazla sıcaklıklara güçle maruz vazgeçmeyi kapsıyordu.
Resimde Unit 731 binası görülüyor.
2. Dünya Savaşı sona ererken, Unit 731 tarafından işlenen cefa gün ışığına çıktı. Bununla beraber, hakla yüzleşmek yerine, birimin faaliyetlerinde yer alan takıma, araştırma belirtilerini Amerika Birleşik Devletleri ile paylaşmaları karşılığında dokunulmazlık verildi.
Hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Sovyetler Birliği biyolojik savaş hakkında bilgi edinmeye çalıştıklarından, bu daha geniş bir jeopolitik taktiğin parçasıydı.
Çin’de bulunan Unit 731 müzesinde bir canlandırma.
On seneler süresince, Unit 731’in vahşeti büyük miktarda saklandı. Japon hükümeti, birimin eylemleri için kabul veya özür dilemekten sakınarak inkar duruşunu sürdürdü.
1980’lere kadar Japon hükümeti yaşamda kalanların, kurbanların ailelerinin ve beynelmilel toplulukların işlenen kabahatleri ele alması ve mesullük alması güzergahındaki baskısıyla karşı karşıya kaldı.
Resimde Unit 731 binası görülüyor.
Kaynak: History Of Yesterday