İsveç’in başşehri Stockholm’de Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakılması provokasyonun ardından Hollanda’da da bir provokatif eylem reelleştirildi. Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Dışişleri Bakanlığı, Hollanda’da Kuran-ı Kerim’i hedef alan hamleyle alakalı Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi’ni çağırarak hadiseyi protesto etti. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Hollanda’nın Lahey kentinde İslam düşmanı bir kişinin 22 Ocak’ta kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i hedef alan altlık hamlesini en güçlü biçimde lanetliyoruz. İsveç’in ardından bu defa Hollanda’da yaşanan ve kutsal bedellerimize hakaret eden ve nefret kabahati kapsayan bu pespaye eylem, İslam husumetinin, ayrımcılığın ve yabancı husumetinin Avrupa’da artık hudut tanımadığının sarih duyuruyudur. Bu eylemler yalnızca Müslümanların değil, tüm insanlığın temel hak ve serbestliklerini, manevi bedellerini ve cemiyetsel müsamahayı doğrudan hedef almakta; ayrıca bir arada barış içinde hayata kültürünü yaralamaktadır. Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Bakanlığımıza çağırılarak bu iğrenç ve altlık eylemi ayıpladığımız ve protesto ettiğimiz güçlü ifadelerle bildirilmiş, Hollanda’nın bu cins provokatif eylemlere izin etmemesi arz edilmiştir. Hollanda makamlarının vakanın failine müteveccih zorunlu operasyonları yapmasını, bu cins olayların tekerrürünün önlenmesi emeliyle somut temkinleri yaşama geçirmesini bekliyoruz. Fazla sağcı siyasetçi Rasmus Paludan, 21 Ocak günü Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yaktı. İsveç’te reelleşen provokatif eyleme müteveccih Türkiye’den sert tepkiler geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’e sert tepki göstermiş, “Büyükelçiliğimiz önünde böyle bir rezilliğin yaşanmasına sebebiyet verenler NATO’ya azalık müracaatları mevzusunda bizden rastgele bir hayırhahlık beklemesin” demişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Buna kimse fikir hürlüğü, düşünce hürlüğü diyemez. Bugün başka bir dinin, başka bir kitabın yakılmasına izin vermiyorlar ama Kuran-ı Kerim söz mevzusu olunca, İslam husumeti söz mevzusu olunca hemen ifade hürlüğü, düşünce hürlüğü diyorlar” demişti.