Rusya- Ukrayna Savaşı sonrası NATO aboneliği için İsveç ile beraber müracaatta bulunan Finlandiya’nın aboneliği artık son evrelerde. NATO abonesi 30 ülkeden 29’u Finlandiya’nın aboneliğini onaylamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 17 Mart’ta Finlandiya’yı kabul etmeye hazır olduklarını ancak İsveç’i kabul etmeyeceklerini açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından kısa müddet sonra Finlandiya’nın NATO’ya katılımına ait protokolün onaylanmasının uygun bulunmasını öngören kanun öneriyi, 23 Mart’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilmişti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop’un Kuzey Atlantik Antlaşması’na NATO Finlandiya’nın katılımına ait uygun bulunduğuna dair kanun öneriyi bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülecek. Kanun önerisinin genel bahanesinde İsveç ve Finlandiya’nın Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’da başlattığı savaşla beraber hukuki güvenlik evhamlarının olduğu ifade edilerek Türkiye’nin sarih kapı siyasetini desteklediği bir ülke olduğuna vurgu yapıldı. Bahanede “Her ikisi de AB abonesi olup korunma ve güvenlik mevzularında uzun bir müddet tarafsızlık siyaseti izleyen Finlandiya ve İsveç, Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’da başlattığı savaşla beraber, NATO’ya katılımı tezekkür etmeye başlamışlardır. Bu süreçte eşgüdüm içinde hareket eden bu iki ülke milli karar alma süreçlerini bitirerek 18 Mayıs 2022 tarihinde resmen NATO’ya abonelik müracaatında bulunmuşlardır. Sürecin ilerletilebilmesi için Finlandiya ve İsveç’deri terörle gayret ile korunma sanayii ihracatında uyguladıkları yaptırımların ve kısıtlamaların kaldırılması başta olmak üzere hukuki güvenlik evhamlarımızın giderilmesine müteveccih somut adımlar atmaları tarafımızdan arz edilmiştir. Bu çerçevede, 25 Mayıs 2022 tarihinde Ankara’da başlayan üç ülke kurulları arasındaki görüşmeler bilahare NATO Genel Sekreteri’nin inisiyatifiyle Brüksel’de devam etmiştir” denildi. Açıklamada ayrıca “Üçlü Muhtırayla, Finlandiya ve İsveç’in bu dokümandaki vaatlerini somut olarak uygulamalarının takibi ve ilerlemenin gözden geçirilmesi emeliyle Daimi Ortak Mekanizma kuruluş edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri, Ulusal Korunma, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları ile Ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanlığından yetkililerimizden müteşekkil kurul abonelerimizin buluşmalarına katıldığı Daimi Ortak Mekanizma, 26 Ağustos 2022’de Finlandiya’da, 24-25 Kasım 2022’de İsveç’te ve son olarak 9 Mart 2023’de Brüksel’de olmak üzere üç kere bir araya gelmiştir. Gelinen düzeyde, Üçlü Muhtırada kayıtlı vaatler, Finlandiya’yla ikili ilişkilerimiz, bu ülkenin NATO’yla mevcut ortaklık ilişkisi ve beraber çalışabilirliği bakımından ulaşılan seviye dikkate alındığında, Finlandiya’nın NATO’ya azalığının Türkiye’ninki dâhil Avrupa-Atlantik güvenliğine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Finlandiya’nın Kuzey Atlantik Antlaşmasına Katılımına Ait
Protokolün onaylanmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir” ifadelerine de yer verildi. İSVEÇ NEDEN KATILMADI? İbrahim Kalın, geçtiğimiz hafta katıldığı bir programda NATO’ya aboneliği sürecinde Finlandiya için neden ayrı bir uygulamaya gidildiği sualini cevaplarken, bu ülkenin baştan beri “oyuna bir sıfır önde başladığını” söylemişti. Kalın “Müracaatı İsveç’le beraber yaptılar ama gerek FETÖ gerek PKK yapılanması gerek korunma sanayi mahsullerine tahdit uygulanması ve Avrupa Birliği içerisinde Türkiye’nin PESCO gibi programlara dahil edilmesi mevzularında Finlandiya yapıcı bir tavır içerisinde oldu. Senelere sari olarak geriye doğru Finlandiya uyguladığı bazı vize ve göç siyasetleri çerçevesinde de, bu işte PKK’lı, iltisaklı, vesaire bizim açımızdan da mesele teşkil edecek bireylerin ülkeye girişi mevzusunda daha sıkı bir rejim uyguladı. Ondan dolayı avantajlı bir konumdaydı. Bu müddet içerisinde de bizim arzlarımız mevzusunda daha süratli, daha saydam, daha sonuç akdikeni bir tavır içerisinde de oldular.” demişti. Kalın, bu mevzuyu alakalı ünitelerle değerlendirdiklerini dile getirerek, “Başka Bir Deyişle bu müracaatları ayırmanın ki zati teknik olarak ayrı müracaatlardı onlar, değerlendirmenin ve Finlandiya’yı onaylamanın daha makul olacağını gördük. Böyle bir süreç ilerledi. Şimdi İsveç’e kapı kapanmış değil ama sürecin nasıl ilerleyeceği, sürati, ne zaman bitirileceği İsveç’in atacağı adımlara bağlı. Yeni gelen hükümet bu mevzuda içten ve mücadeleli. Fakat yasal olarak adım atmak için elinde yeteri kadar çalgı yok. Mevzunun yasal ve ahdi tabanı henüz onlar açısından tekemmül ettirilmiş değil.” diye konuşmuştu. * Haberin görseli Shutterstock’tan servis edilmiştir.
Protokolün onaylanmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir” ifadelerine de yer verildi. İSVEÇ NEDEN KATILMADI? İbrahim Kalın, geçtiğimiz hafta katıldığı bir programda NATO’ya aboneliği sürecinde Finlandiya için neden ayrı bir uygulamaya gidildiği sualini cevaplarken, bu ülkenin baştan beri “oyuna bir sıfır önde başladığını” söylemişti. Kalın “Müracaatı İsveç’le beraber yaptılar ama gerek FETÖ gerek PKK yapılanması gerek korunma sanayi mahsullerine tahdit uygulanması ve Avrupa Birliği içerisinde Türkiye’nin PESCO gibi programlara dahil edilmesi mevzularında Finlandiya yapıcı bir tavır içerisinde oldu. Senelere sari olarak geriye doğru Finlandiya uyguladığı bazı vize ve göç siyasetleri çerçevesinde de, bu işte PKK’lı, iltisaklı, vesaire bizim açımızdan da mesele teşkil edecek bireylerin ülkeye girişi mevzusunda daha sıkı bir rejim uyguladı. Ondan dolayı avantajlı bir konumdaydı. Bu müddet içerisinde de bizim arzlarımız mevzusunda daha süratli, daha saydam, daha sonuç akdikeni bir tavır içerisinde de oldular.” demişti. Kalın, bu mevzuyu alakalı ünitelerle değerlendirdiklerini dile getirerek, “Başka Bir Deyişle bu müracaatları ayırmanın ki zati teknik olarak ayrı müracaatlardı onlar, değerlendirmenin ve Finlandiya’yı onaylamanın daha makul olacağını gördük. Böyle bir süreç ilerledi. Şimdi İsveç’e kapı kapanmış değil ama sürecin nasıl ilerleyeceği, sürati, ne zaman bitirileceği İsveç’in atacağı adımlara bağlı. Yeni gelen hükümet bu mevzuda içten ve mücadeleli. Fakat yasal olarak adım atmak için elinde yeteri kadar çalgı yok. Mevzunun yasal ve ahdi tabanı henüz onlar açısından tekemmül ettirilmiş değil.” diye konuşmuştu. * Haberin görseli Shutterstock’tan servis edilmiştir.