Enver Altaylı’nın sürücüyü itiraf etti: ‘Adam hasar veriyor halletmemiz gerekli!’Hablemitoğlu suikastını organize etmekle suçlanan Enver Altaylı’nın sürücüyü N.A., ifadesinde sansasyonel bilgiler verdi. Altaylı’nın FETÖ elebaşlarından Mustafa Özcan ile düzenli görüştüğünü söyleyen N.A, ikili arasında geçen bir konuşmayı da anlattı.Ankara Üniversitesi öğretim abonesi Doç. Dr, Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de öldürülmesine ilişkin iddianamede; suikastın FETÖ elebaşlarından Mustafa Özcan’ın isteği doğrultusunda işlendiği, Enver Altaylı’nın suikastı yapacak takımın organizasyonundaki bir numaralı ad olduğu iddia edildi. İddianamenin en sansasyonel bölümünü ise Enver Altaylı’nın 24 sene boyunca hem şoförlüğünü hem de özel işlerini yapan N.A’nın ifadeleri oluşturuyor.ENVER ALTAYLI Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde 3 Mart 2022’de ifade veren N.A, 1996’dan 2017’ye kadar Enver Altaylı’nın yanında çalıştığını, cezaevine girdikten sonra Altaylı’nın ailesinin işlerini yaptığını anlattı. 0532 230…. numaralı GSM hattının kendi adına kayıtlı olduğunu ve halen kullandığını belirten N.A, Altaylı’nın FETÖ elebaşlarından Mustafa Özcan’la randevu için kendisine ait telefon ve hattı kullandığını belirtti.N.A ifadesinde özetle şunları kaydoldu: “Levent Göktaş’ı Köroğlu’nda bulunan sarih adresini öğrenmediğim büroyune Altaylı’yı götürmemden dolayı öğreniyorum. Zaman zaman Altaylı benim telefonumla da görüşmeler yapıyordu. Ben de çalışanı olarak sesimi çıkaramıyordum.  Aydın Köstem ve Altaylı 2003 veya 2004 seneyinda Altaylı’nın Ankara’daki evinde buluştular. 2002 içerisinde Necip Hablemitoğlu cinayetinden önce tarihini net olarak andırmıyorum ancak Altaylı, bana ‘Erken gel Özel Güçler’e gideceğiz’ dedi. Ben de ‘Diş rehabilitasyonum var, yarın sabahtan oraya gideceğim’ dedim. Altaylı da bana ‘Tamam, ben başımın çaresine bakarım’ dedi. Gözaltında bulunduğum müddet içerisinde, Köstem de ‘Sen yoktun ama Enver ağabey ile biz Özel Güçler’e gittik. Bu vakayın tarihini andırıyor musun’ diye sordu. Bu sual üzerine Altaylı’nın benim götüremediğim gün Köstem ile gittiğini anladım.”MUSTAFA ÖZCAN İKİ GÖRÜŞME YERİFETÖ’cü Mustafa Özcan ile Altaylı arasında ayda birkaç sefer görüşme olduğunu, görüşme için Mehmet adlı bireyi telefonla arattığını, Mehmet adlı bireyin da Özcan’ın geleceği zaman kendisini aradığını öne müddetn N.A, şöyle devam etti: “Enver Altaylı ve Mustafa Özcan bire bir görüşürlerdi. Ben yalnızca Enver Altaylı’nın ikametinde yapılan buluşmalarda çay ve ikram hizmetlerinde yanlarına girerdim. İstanbul’a Altaylı ile gittiğimizde Mustafa Özcan ile Sema Hastanesi’nde görüşürdü. Birkaç sefer de Kaynak Holding içerisinde görüşmeleri oldu. Enver Altaylı ve Mustafa Özcan’ı 2002 seneyi içerisinde Halil Şıvgın’ın büroyune götürdüm, iki vasıta şeklinde gittik. Altaylı, Özcan’ın taşıtına binerek benim sürdüğüm taşıtı takip ederek gittik. Altaylı ve Özcan, Halil Şıvgın’ın büroyune girdi. Ben büro önünde takribî bir saat bekledikten sonra Altaylı vasıtaya bindi ve kendisini ikametine götürdüm. 2017 seneyi içerisinde de Altaylı’nın Antalya’daki ikameti arandıktan sonra avukat olarak A.E ve Levent Göktaş adlı sahısları telefon ile aradım. Emelim Altaylı’ya meşru olarak dayanak etmeleri konusundaydı.”‘HALLEDEMEDİK’N.A ifadesinde ayrıca Altaylı’nın FETÖ elebaşı Mustafa Özcan başta olmak üzere Levent Göktaş, Nuri Gökhan Bozkır, Aydın Köstem, Halil Şıvgın ile kendi ikametgâhı veya söz konusu şahısların büroyu ya da dışarıda buluştuklarını iddia etti. N.A, Altaylı’nın ikametinde Özcan ile Altaylı arasında 2002 seneyinda geçen konuşmayı şöyle anlattı:“Özcan, Altaylı’ya ‘Necip ile alakalı konuyu Halil Şıvgın ile halledemedik, bu adam hizmet hareketine FETÖ hasar veriyor, bu işi halletmemiz gerekli’ dedi. Altaylı da ‘Evet öğretmenim, nreel dayanakçı olabilirim’ dedi. Altaylı ‘Cezaevinde bir dostumuz var, takribî onun da çıkmasına 1-1,5 seneyi var, bana kalırsa onu bekleyelim’ dedi. Bunun üzerine  Özcan da ‘1-1,5 sene bekleyemeyiz, bunun için çok geç olur’ dedi. Altaylı da ‘Ben bu konuyu Almanya’da Serhat ile konuşayım, belki bu konuda o bize dayanakçı olur’ dedi.  Konuşma devam ederken ufaladım. Daha sonra ne konuştuklarını öğrenmiyorum. Bu konuşmadan takribî üç veya beş gün sonra Altaylı Almanya’ya gitti, üç veya beş gün sonra döndü. Kendisini havaalanından aldım ve Turan Güneş’te bulunan ikametine getirdim. Eve girdikten sonra Mustafa Özcan’ı telefonla aradı ve ‘Öğretmenim bu konuda Serhat bize dayanakçı olamayacak, bilginiz olsun’ dedi. Bu görüşmeden takribî on gün sonra Altaylı ikametinde kullandığı güvenli telefondan Serhat Ilıcak’ı aradı ve ‘Serhatcığım, ben Levent Göktaş ile görüştüm, biz mutabık kaldık, siz başlayın, bundan sonraki süreçte bir sıkıntı olursa beni ararsın?’ dedi.”‘SÖYLEYECEĞİM BİR ŞEY YOK’İddianamede, Enver Altaylı’nın, Necip Hablemitoğlu ile görüşmek için dönemin Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ı taşıtı olarak kullandığı iddiasına karşı, tanık olarak ifade veren Halil Şıvgın, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Söyleyeceğim bir şey yok. Her şey iddianamede var. Konuşacak vaziyette değilim. Kolay gelsin, iyi günler diliyorum” ifadelerini kullandı.