Geçtiğimiz aylarda hakemliği vazgeçme kararı alan ve A Ulusal Ekibimizin Çekya ile oynayacağı maçın ilk 5 dakikasını idareyerek jübilesini yapacak olan Cüneyt Çakır, açıklamlarda bulundu. Jübilesi ile alakalı konuşan Çakır, “Böyle vedalar olunca coşku da oluyor azıcık tabii. Bende de coşku var şu an. Ben minikken hep futbolcu olmak istedim. Altyapıda futbol oynadım. Babamın da hakem olması ve bu camiayı çok hoşlanmamdan dolayı hakemliğe adım attım. Her işin bir sonu var. Benim de yarın son günüm olacak ancak benden sonraki dostlara elimden gelen yardımı vereceğim. Bu iş istekle yapılır, hakemleri pek tanımaz insanlar ama bizler futbola aşığız. Tek maksadımız Türk futbolunu ileriye götürmek. Hakemlikte kategoriler vardır. O zaman 4 kategori vardı ve İngiliz, Alman 2. kategoriden başlarken biz 4’ten başlıyorduk. Onlar 1 koşuyorsa ben 2 koştum, onlar kural imtihanından 90 alıyorsa ben 100 aldım. Onlara yetişmek için iki katı çalıştım.” ifadelerini kullandı. Süper Lig ile alakalı konuşan deneyimli hakem, “Bizim ligimiz çok ehemmiyetli bir lig. Premier Lig ve Şampiyonlar Ligi ile mukayese etmemek gerekir, özellikle topun oyunda kalma vaktinde. Öteki liglerle aramızda büyük fark yok, halledilebilecek meseleler bunlar. Türkiye’de idarediğiniz maçlar sizi Avrupa’daki güç maçlara da hazırlıyor. O surattan buradaki yaklaşımın bana pozitif tesiri oldu.” dedi. Tüm gayelerini hakikatleştirdiğini söyleyen Çakır: “Kamuoyundan hep saygı gördüm. Tenkit değişik bir şey, tenkitten korkmamak gerek. Kimse kusursuz değil, ehemmiyetli olan hatayı eksiltmek ve ders çıkartmak. Ancak bunu hakem camiası tek başına yapamaz, herkesin bir araya gelmesi gerekli. Tüm gayelerini reelleştirmiş bir hakem olarak, ulusal ekip ile sahaya çıkarak işime veda faktörün mutluluğunu yaşıyorum. Belki de dünyada eşi eşi olmayan bir şey ve misal teşkil edebilecek bir vaziyet. Dünya Kupası’nda misyon yaparken neredeyse 2 milyar insanın izlediği bir maçta insanlar bizden Cüneyt Çakır diye bahsetmiyor, Türk hakem diye bahsediyor.” laflarıyla konuşmasına devam etti. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu SPOR’a konuşan Çakır, “Hakemler çok konuşmaz, futbolun ana unsuru futbolculardır. Hakemin işi sahada konuşmak, başka bir deyişle hakı sağlamaktır.” dedi. Kariyeri ile alakalı konuşan tecrübeli hakem, “Çok büyük hayaller kurmalısınız ancak bunu yaparken de çok çalışmalısınız. Ben kariyerime başlarken en büyük gayem Dünya Kupası’nda misyon yapmaktı. Ancak her zaman kısa vadeli amaçlarım da vardı. Benim için en ehemmiyetli maç Barcelona-Juventus maçıydı. Şampiyonlar Ligi finali… O maçın bir de çok ehemmiyetli bir hikayesi vardı. Benim için hakemlik kariyerimin bittiğini söylüyorlardı ciğerlerimden yaşadığım bir hastalık nedeniyle. Ben o hastalıktan 6 ay sonra Şampiyonlar Ligi finali idaredim.” ifadelerini kullandı.