McCarthy, Temsilciler Meclisi Başkanı olarak Biden ile yaptığı ilk görüşmenin ardından Beyaz Saray’da yaptığı basın açıklamasında konuştu. Biden ile görüşmelerinin iyi geçtiğini aktaran McCarthy, borç limiti mevzusunda görüşmeye devam edecekleri sözşanı verdiklerini söyledi. McCarthy, görüşmede, borç limiti mevzusunda rastgele bir karara varılmadığını ve rastgele bir söz verilmediğini belirterek, Amerika’yı daha güçlü, tehlikesiz ve balanslı hale getirmek ismine röportajlara devam edeceklerinin altını çizdi. Amerika Birleşik Devletleri için en büyük tehdidin “borç” olduğu görüşünü korunan McCarthy, ülkenin borcunun, gayrisafi yurtiçi hasılasından yüzde 120 daha fazla olduğunu kaydetti. McCarthy, “tüketmeler” mevzusunda bir mesele olduğuna işaret ederek, Meclis Başkanı olarak borç limitinin yükseltilmesi mevzusunda “anlamlı ve mesul” hareket etme mesullüğünün farkında olduğunun ancak afaki tüketmelerdeki çoğalıştan da sakınılması gerektiğinin altını çizdi. Meclis Başkanı McCarthy, görüşmede “saklı evrakların” gündeme gelip gelmediği sualine ise “Hayır” cevabını verdi. Amerika Birleşik Devletlerinde federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31,4 trilyon dolarlık borç limitine erişmiş bulunuyor. Borç limiti ya da borç tavanı, “Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para ölçüsünün üst hududu” anlamına geliyor. Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu yeni kazanan Cumhuriyetçiler, borç limiti röportajlarında ehemmiyetli tüketme kesintilerinden yana bir davranış sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı olurken, Cumhuriyetçilerin muhakkak tüketmeleri kısma tekliflerini geri çeviriyor. Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bir açmaz haline gelen borç limiti mevzusunun birkaç ay içinde piyasaları sallamasından kaygı dinleniyor. Amerika Birleşik Devletlerinde resesyon temennileri kuvvetlenirken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşması her zamankinden daha fazla tehlike taşıyor. Resim: AP