Beyin, bugün dahi hudutları çözülmüş bir uzuv değil. Ancak ortaya atılan bir iddia var ki yıllardır popülerliğine gözetiyor. Gerçekten beynimizin yalnızca yüzde 10’luk kısmını mı kullanıyoruz yoksa bu bir mit mi?
Bu efsaneyi başlatan kesin biri olmasa da bu kavram, The Energies of Men’de “Olası olan eforumuzun sadece minik bir kısmından faydalanıyoruz” diyen Amerikalı psikolog ve yazar William James tarafından popüler hale getirildi.
Baltimore’daki Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nden nörolog Barry Gordon: “Bu ‘yüzde 10 efsanesi’ o kadar yanlış ki neredeyse komik!” diyor.
Beynin tüm bölgelerinin aynı anda harekete geçmediği doğru olsa da, görüntüleme teknolojisini kullanan beyin tahlilcileri, beynin 24 saatlik vakit süresince kesintisiz olarak faal olduğunu ispatladı.
Ancak doğru olan şu ki, emin anlarda; misalin, yalnızca durup düşünürken, beynimizin yalnızca yüzde 10’unu kullanıyor olabiliriz.
Rochester, Minn’deki Mayo Clinic’te nörolog olan John Henley, “İspatlar, bir gün süresince beynin yüzde 100’ünü kullandığınızı gösteriyor” diyor. Henley, beynin insanların etraflarını sezmelerine destekçi olan şahsi farkındalık veya somatosensoriyel alanların faal olduğunu belirtiyor.
Anlaşılmayan şey, beynin muhtelif bölgelerinden gelen nöron kümelerinin şuuru oluşturmak için nasıl iş birliği yaptığı kısmı. Değişiği ise; beynimizin sadece yüzde 10’ü nöronlardan oluşuyor.
Öbür yüzde 90, nöronları içine alan ve destekleyen ancak işlevleri büyük miktarda bilinmez glial hücrelerden alana geliyor.
Netice olarak, beynimizin yüzde 10’unu kullanmıyoruz, yalnızca nasıl çalıştığının takribî yüzde 10’unu kavrıyoruz.
Kaynak: Scientific American