Bakan Çavuşoğlu’ndan Mısır ile normalleşme açıklaması

Dünya - Mart 20, 2023 10:50 am
Çavuşoğlu, 18 Mart’taki Mısır ziyareti kapsamında mevkidaşı Samih Şukri ile yaptığı ikili görüşmeyle alakalı basın üyelerinin suallerini yanıtladı. “Hoş bir görüşme asıllaştırdık, sarih ve içten bir görüşme oldu.” diyen Çavuşoğlu, Türkiye’de de kısa da olsa görüşme sağlandığını ve ikili ilişkilerin nasıl geliştirileceği mevzusunun ele alındığını aktardı. Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşı ile özellikle bölgesel mevzularda sarih ve net bir biçimde görüş alışverişinde bulunulduğunu, kurullar arası görüşmede de her mevzunun ele alındığını ifade etti. “Enerjiden, nakliyattan, erişimden buradaki şirketlerimize ve yatırımlarımıza kadar her şeye değindik. Enerji, lojistik, eğitim, kültür mevzularının hepsine değindik. Mısır tarafı, Türk şirketlerinin Mısır’da yaptıkları yatırımların artırılmasını istiyorlar.” diyen Çavuşoğlu, “Ticaretimiz, 10 milyar dolara yanaştı. LNG ithalatı nedeniyle azıcık denge onların lehine ama biz bundan davacı değiliz.” diye konuştu. Çavuşoğlu, Türkiye’nin daha uzun vadeli LNG uyuşması yapmak istediğini söyleyerek “Bizdeki LNG terminalleri sayesinde şu anda Güneydoğu Avrupa ülkelerine, Balkan ülkelerine gaz ihracatı da yapıyoruz. Dolayısıyla Mısır gazının da Türkiye üzerinden üçüncü ülkelere ihracatı yapılabilir. En son Bulgar Gaz’la BOTAŞ’ın bir uyuşması oldu. Hatta LNG mevzusunda uzun vadeli kontrat imza atmak istiyoruz. Böyle bir öneride bulunduk.” dedi. Ortak Ekonomi ve Ticaret Kurulu JETCO mekanizmasının kurulmasını, Ortak Ticaret Odası kurulmasının ve iş forumları tertip edilmesinin öneri edildiğini söyleyen Çavuşoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Heyetinde DEİK İş Konseyinin yine canlandırılması gerektiğini ve Mısır tarafının buna çok ehemmiyet verdiğini vurguladı. Çavuşoğlu, özellikle yenilenebilir enerji, güneş enerjisi gibi mevzularda işbirliğinin artırılmasını istediklerini aktararak “Mısır da ROSATOM’a nükleer enerji santrali kurduruyor. Bizim Akkuyu’daki deneyimimizle özellikle alt işlerde görev yapan işletmelerimizin buradaki çalışmalara katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz.” dedi. Ro-Ro seferlerinin yine başlatılmasını, korunma işbirliğini geliştirme, askerler arasındaki diyaloğu artırma mevzusunun görüşüldüğünü kaydolan Çavuşoğlu, üniversiteler arasında işbirliği, talebe başkalaşımı mevzularının da ele alındığını belirtti. Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşını Ankara’ya davet ettiğini söyleyerek “Diplomatik ilişkilerimizi en üst düzeye çıkarma mevzusunda mutabık kaldık. Önümüzdeki süreçte hangi adımları atacağız onları değerlendirdik.” dedi. Türkiye’nin Mısır’da ciddi yatırımları olduğuna dikkati sürükleyen Çavuşoğlu, şunları kaydoldu: “Bu yatırımlarımız 2 milyar doları geçti ve aralıksız çoğalıyor. Bazı işletmelerimizin uzun süreli oturma izni, vize gibi meseleleri konuşmak istedik. Biz mevzuları açmadan daha onları çözeceklerini söylediler. Neticede her şey iyiye gidiyor.” Çavuşoğlu, Suriye, Irak, İran-Suudi Arabistan basmakalıplaşması, Ukrayna-Rusya Savaşı, Filistin mevzusu, Somali ve Etiyopya gibi bölgesel sorunların görüşüldüğünü belirterek “Mısır’ın Etiyopya’yla su sorunu var, bizim de komşu ülkelerle -İran’la, Irak’la, Suriye’yle- aynı biçimde su sorunumuz var. O mevzularda deneyimliyiz. Özellikle arabuluculuk mevzusunda takviyeye gereksinim dinlerlerse zorunlu takviyeyi verebileceğimizi söyledik.” diye konuştu. Türkiye’nin Etiyopya’yla da Sudan’la da ilişkilerinin iyi olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, görüşmede Libya’nın ayrıntılı bir biçimde konuşulduğunu aktardı. Çavuşoğlu, “Libya’da özellikle birbirimize rakip olmadığımız ve gerçeğinde Libya’nın kararı için beraber çalışmamız gerektiği mevzusunda hemfikiriz. Bu mevzuda da istişarelerimizi sıklaştıracağız.” dedi. Ziyaret kapsamında Türk iş insanlarıyla da toplandığını belirten Çavuşoğlu, iş insanlarının özellikle bürokrasi ve diğer mevzularda da ciddi destek görmeye başladığını söyledi. Çavuşoğlu, Türk şirketlerinin Mısır’da ticaret ve yatırım yapmaktan memnun olduğuna işaret ederek “İlişkilerimizin koptuğu yarıyılda da ticaretimiz devam etti, yatırımlar devam etti, şirketlerimize müteveccih negatif rastgele bir şey olmadı. Ro-Ro taşımacılığı gibi bazı mevzularda negatif hadiseler yaşandı ama onları da düzenliyoruz.” dedi. Mısır’ın Amerika Birleşik Devletleri ile özel bir ticaret uyuşması olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, Türk iş insanlarının bu uyuşmadan yararlandığını, Avrupa Birliği’ne de AB aynı biçimde ihracat yapabildiğini kaydoldu. Çavuşoğlu, basın üyelerinin Mısır’a büyükelçi ceddilmesi hakkındaki sualine, “Cumhurbaşkanları bir araya kazançsa onlar açıklasınlar diye tasarlıyorduk. Şimdi tercih zamanında bu toplanma gecikirse, o zaman tekerrür Cumhurbaşkanlarına talep edeceğiz, belki bir sonraki ziyarete hazırlanırız.” cevabını verdi. İki ülke arasındaki bir olgunlaşma süreci yaşandığını kaydolan Çavuşoğlu, “Gerçeğinde, Şukri’yle New York’ta da biz bu yol haritası üzerinde uyuşmuştuk. Evvel takviyecilerimiz bir araya gelecekti, sonra üçüncü ülkede biz bir araya gelecektik, sonra Cumhurbaşkanlarımızın toplanmasının hazırlığını yapacaktık. Fakat Doha’da birden pozitif anlamda bir oldu-bitti oldu. Temel dönüm noktası Sayın Cumhurbaşkanı’mızın Recep Tayyip Erdoğan Doha’daki görüşmesi oldu.” dedi. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlarının Doha görüşmesi evveli perde artta fantastik bir şey yaşanmadığı belirterek güvenlikle alakalı istişareler olduğunu ve çok rakamda görüşme yapıldığını kaydoldu. Libya ve deniz yetki alanları uyuşması ile alakalı sualleri cevaplayan Çavuşoğlu, “Bizim Libya’yla yaptığımız deniz yetki alanları uyuşması, Mısır’ın aleyhine değil. Mısır’ın Yunanistan’la yaptığı uyuşma da bizim aleyhimize değil. O uyuşmada Mısır tarafı ilişkiler soğukken dahi bizim kıta sahanlığımızın hudutlarına riayet etti.” diye konuştu. Çavuşoğlu, hidrokarbon uyuşması hakkında yöneltilen sual üzerine, ülkelerin rastgele bir ülkeyle hidrokarbon uyuşması yapabileceğini belirterek Mısır’ın bu mevzuya, “Libya’daki mevcut hükümetin zamanının dolduğu ve artık hukuki olmadığı için uyuşma imza atamayacağı argümanıyla” itiraz ettiğini andırdırdı. “İmza Atılan uyuşmanın kendileri aleyhine olduğunu söylemiyor. Mısır’ın rahatsız olduğu mevzu, başından beri söylediği mevzu bizim oradaki mevcudiyetimiz.” diyen Çavuşoğlu, “Biz de oradaki mevcudiyetimizin Mısır için bir tehdit oluşturmadığını; o günkü hukuki hükümetin daveti ve sonraki hükümetlerin de devam ettirdiği, eğitim dahil bir işbirliğine sabrettiğini söylüyoruz.” dedi. Çavuşoğlu, Mısır ile Libya mevzusunda da daha yakın istişare ve işbirliği içinde olmak için mutabık kalındığını ifade ederek şunları kaydoldu: “Dolayısıyla beraber çalıştıktan sonra, bizim oradaki mevcudiyetimizin ya da askeri işbirliğimizin onlara müteveccih bir tehdit olmadığını onlar da görüyor. Gerçeğinde görüşmemizde şunu görüyoruz: Libya’da nedir emelimiz, tercih değil mi? Tercih olmadan ülkede birlik beraberlik olmaz. Bir tarafı yakalayıp da bunun müddetini uzatmaya çalışmak, oynamak doğru bir şey değil. Biz hukuki hükümetlerle çalışırken, diğer taraftan ülkenin natürel koşulları da oluşturarak tercih kanunu başta olmak üzere zorunlu kanunları çıkartarak tüzük farklılığıyla birlikte tabanın oluşturulmasıyla bir tercihe gidilmesi gerektiğini hep söylüyoruz. Gerçeğinde bu mevzularda da bir görüş ayrılığımız yok. Onların Libya’nın doğusundaki Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ile fazla angajmanı var, bizim ise tüm taraflarla ancak Libya’nın batısıyla azıcık daha fazla angajmanımız var. Natürel Mısır’ın Libya’daki kararsızlıktan dinlediği kaygıyı kavrıyoruz. Neticede yanı başındaki ülkenin güvenliği ve kararı natürel ki ehemmiyetli.” Çavuşoğlu, deniz yetki alanları mevzusunda gelecekte Mısır ile uyuşma imza atılırsa bunun Mısır’ın lehine olacağını, Türkiye’nin aleyhine bir şey olmayacağını vurguladı. Mısır ve İsrail’le ilişkilerin düzenlenmesinin ardından Türkiye’nin diğer ülkelerle Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi “ilişkileri kesin” gibi bir arzı olamayacağını dile getiren Çavuşoğlu, “Ama burada bir işbirliği olacaksa Türkiye’nin haklarını da yedirmeyiz; herkese söylüyoruz bunu. Bizimle hep birlikte işbirliği yapsalar da aynı biçimde, hakça paylaşım diyoruz.” dedi. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’ye öneri ettiği Doğu Akdeniz Konferansının hakça paylaşım için çok ehemmiyetli bir platform olacağının altını çizerek laflarını şöyle sürdürdü: “Onlar da özellikle Yunanistan’la bu zelzeleden sonra ilişkilerimizin tekerrür soğukkanlılaşmasından dinledikleri memnuniyeti dile getirdiler. Başka Bir Deyişle bizim Mısır’la ilişkilerimiz veya değişiklerinin onlarla ilişkileri birbirine seçenek olmamalı. Onlarla da iyi ilişkiler içinde olsunlar, bizimle de iyi ilişki içinde olsunlar.” Libya’nın doğusundaki orduların lideri Halife Hafter’le temas hakkında konuşan Çavuşoğlu, “Biz yalnızca Batı ile değil Doğu ile de görüşüyoruz. O bölgeye Büyükelçimiz ziyarete gidiyor.” dedi. Çavuşoğlu, Türkiye’nin Libya’yı bir tam olarak gördüğünü belirterek “Bu bizim yalnızca hukuki hükümeti tanıdığımız hakikatini değiştirmez.” ifadesini kullandı. Libya’da Rusya’nın da asker bulundurmasına ve sürecin süratlendirilmesi için Mısır’ın da dahil olduğu çoklu bir sürecin başlatılmasına ait suale cevap veren Çavuşoğlu, “Bir ülkede bulunan değişik ülkelerin resmi veya özel askeri mevcudiyetinin röportajını yapmak bize düşmez. Ama BM buna liderlik eder de bir tasarı üzerinde çalışılırsa biz ona katkı sağlarız.” değerlendirmesinde bulundu. Çavuşoğlu, Libya’da değişik eforların bulunduğunu, Türkiye’nin oradaki varlığının bir uyuşma çerçevesinde olduğunu anımsatarak “Oradaki en hukuki mevcudiyet bizim askeri mevcudiyetimiz.” dedi. Her politik oyuncunun artta az ya da çok milis grupların olduğunu belirten Çavuşoğlu, laflarına şöyle devam etti: “Ülkeyi Libya nasıl birleştireceksin? Burada kumpaslı ordunun kurulması, kumpaslı güvenlik eforlarının kurulması gerekli. BM liderliğinde bunlar yapılırken oluşturulacak eforlara eğitim başta olmak üzere her türlü takviyeyi verebileceğimizi söylüyoruz. Şu anda zati çok rakamda güvenlik eforuna eğitim de veriyoruz biz Libya’da. Başka Bir Deyişle bu cins katkılarımız olur, burada pozitif katkılar sağlarız ama bir ülke askeri ve güvenlik mevzularında istediği ülkeyle işbirliği yapıp yapmama mevzusunda kararı kendisi verir.” Çavuşoğlu, Moskova’da yapılması tasarlanan Rusya, Türkiye, İran ve Esed rejiminin katılacağı dörtlü görüşmenin ertelenmesine ait suale, “Ruslar ‘biz bunun hazırlığını yapamadık, erteleyelim’ dediler. Ama Suriye rejimi oradaydı, belki ortak karar vermişlerdir. Daha sonra ‘ileride yapacağız’ dediler, biz de ‘tamam’ dedik.” cevabı verdi. Suriye’deki rejimin lideri Esed’in Moskova’da bulunmasına ait gelen suale cevap veren Çavuşoğlu, iki taraf arasındaki görüşmelere yorum yapamayacağını belirterek dörtlü görüşmenin Rusya’nın öneriyi olduğunu ve Rusya’dan tarih beklediklerini kaydoldu. Çavuşoğlu, dışişleri bakanlarının görüşmesinden evvel neden bakan destekçilerinin buluştuğu sualine, 28 Aralık 2022’de reelleşen Rusya ve Türkiye’nin korunma bakanları ile istihbarat başkanlarının buluşmasında teknik mevzuların konuşulduğunu, şimdi ise politik mevzuların görüşüldüğünü söyledi. Politik olarak ele alınması gereken bir hayli mevzu olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Askeri ve istihbarat birlikteydi 28 Aralık’taki görüşme dikkat ediyorsanız. Bunların hepsi safha safha. Evvel asker ve istihbarat müesseseleri sonra dışişleri bakanları düzeyinde. Arada hazırlık buluşmasına gereksinim varsa yapılır, ondan sonra da muhtemel üst düzey görüşme reelleşir. Bir yol haritası üzerinde daha evvel mutabık kalınmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı’mız Erdoğan da birkaç kere seyahatlerde gazeteci dostlarla sohbetinde söylemişti.” dedi. Avrupa Birliği’nin AB Belçika’nın başşehri Brüksel’de Türkiye ve Suriye’deki zelzele bölgelerine mali destek toplamak emeliyle tertip edeceği Beynelmilel Bağışçılar Konferansı’na ait konuşan Çavuşoğlu, şunları kaydoldu: “Donörler Konferansı bugün tertip edilecek. Türkiye Zelzele Derlenme ve Yine İmar Değerlendirmesi Raporu TERRA yayımlandı. Bu raporun hazırlığını Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği yaptı. Bugün konferansta üçlü bir sunum yapılacak, evvel Strateji Bütçe Başkanlığı raporu sunacak, arttan Dünya Bankası ve BM Kalkınma Programı bu raporla alakalı kendi sunumlarını yapacaklar. Ama ileride natürel bu raporlama devam edecek, değerlendirmeler devam edecek zira atılması gereken orta vadeli adımlar var. Bu rapor gerçeğinde yalnızca bugünkü konferans için bir referans olmayacak. Bundan sonra rastgele bir kredi kuruluşuyla bir kredi işbirliğine girdiğimiz zaman bu rapor referans olacak.” Çavuşoğlu, Beynelmilel Bağışçılar Konferansı’nda nakdi dayanağın yanı gizeme bazı ülkelerin zelzele bölgelerinin yine inşasına katkı sağlamak ismine destek verme vaadinde bulunduğunu belirterek, “Bir taraftan AB’nin kendisi kendi fonlarından vaatte bulunacak bir taraftan Yatırım Bankasının açıklaması olacak.” ifadesini kullandı. Çavuşoğlu ayrıca, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto’nun emin yerlerin yine inşasıyla alakalı teklif sunduğunu, Azerbaycan ve Özbekistan’ın da zelzele bölgelerindeki bazı bölgelerin inşasını üstlenme önerisinde bulunduğunu bildirdi. Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı fonun kurulduğunu anımsatan Çavuşoğlu, aktarılacak tutarların bu fonda birikeceğini kaydoldu. Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile görüşüp görüşmeyeceğine ait sual üzerine, “Yunanistan’a gitmemiz gündemde değil. Bugün Dendias da Brüksel’de olacak, onunla görüşmemiz olabilir. Bu sabah ayrıca Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Konsey Buluşması var.” dedi. Bazı mevzularda Türkiye’nin Yunanistan ile görüş ayrılıklarının devam ettiğine dikkati sürükleyen Çavuşoğlu, istişari görüşmelerde bunları nasıl çözeceklerini mülakat ettiklerini ancak bir uyuşmanın sağlanmadığını, bu nedenle de meselelerin devam ettiğini söyledi. Finlandiya’nın NATO aboneliğinin kabul sürecinden sonra İsveç’in tutumunda rastgele bir farklılık olup olmadığına ait suali Çavuşoğlu, “Geçen cuma günü İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström ile görüştüm. Finlandiya ile alakalı böyle bir karar açıklayacağımızı, evvel bizden dinlemelerini istediğimizi, ikili ilişkilerimize verdiğimiz ehemmiyet ve onlara olan hürmetimizden dolayı medyadan dinlemelerini istemediğimizi söyledim, bilgi verdim.” şeklini cevapladı. Çavuşoğlu, görüşmede, mevkidaşı Billström’ün ise NATO Zirvesi’nden evvel İsveç’in aboneliğinin sonuçlanmasını umudunu dile getirdiğini aktararak, “Ben de ‘size bağlı’ dedim. ‘1 Haziran haysiyetiyle kanununuz da devreye giriyor’ dedim. NATO’ya aboneliklerinin, doruğa kadar atacakları adımlara bağlı olduğunu söyledim.” ifadelerini kullandı. “İsveç Her zamanki gibi, ‘bazı şeyleri yaptık, kararlıyız’ diyorlar. Bu yeni hükümet daha kararlı.” diyen Çavuşoğlu, İsveç’in zorunlulukları yerine getirip getirmeyeceğine dair bir değerlendirmede bulunamayacağını ancak sualin devam ettiğini söyledi. Çavuşoğlu, Amerika Birleşik Devletlerinin en başından beri İsveç ve Finlandiya’nın birlikte aza olması gerektiğine, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e de geldiklerinde bunu söylediklerine dikkati çekti. Onlara da süreçleri ayırabileceklerini, Finlandiya’ya pozitif bakabileceklerini söylediklerini aktaran Çavuşoğlu, “Bu gerçeğinde bir ileti, ‘mükellefliğini yerine getirenlerin, üçlü uzlaşmayı uygulayanların NATO’ya girmesine izin veririz ama adım atmayana da izin vermeyiz’ dedik.” biçiminde konuştu. Çavuşoğlu, bu sürecin Macaristan’ın da iki ülkenin azalığını onaylaması bakımından ehemmiyetli olduğunu vurgulayarak, “Macaristan da en son onaylayan biz olmayacağız diyordu. Bizim bu adımımızdan sonra, Macaristan da herhalde önümüzdeki günlerde kendi sürecini değerlendirir, protokol meclisteydi zati.” dedi. Dört yarıyıl milletvekilliği yaptığını ve tercihte nerede verimli olabilecekse orada değerlendirilmek istediğini dile getiren Çavuşoğlu, işlerine odaklandığını ve dış siyasetin tercihten ehemmiyetli bir unsur olduğunu ifade etti. Çavuşoğlu, dış siyaset çalışmalarının tercihlerde çok gündemde olacağını ve bunların katkısı üzerine odaklandığını belirterek, Mısır’la olan sürecin tercihle alakası bulunmadığını söyledi. Suriye ile angajmanı destekleyen de karşı çıkan da olduğunu kaydolan Çavuşoğlu, “Tercih taktiği değil bunlar ama 11 yıldır çözülmeyen bir mesele var. Bu angajmana girmezsek de bir taraftan terör problemi devam edecek bir taraftan ülkedeki gidişat devam edecek.” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, muhalefetin davranışına dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Ne Yazık Ki, hiç pozitif değil. Hep yakacağız, devireceğiz, suçlayacağız. Ben pozitif bir şey görmedim. Hep elimize geçirirsek şunu yapacağız, bunu yapacağız. Millete böyle güven verilmez. Burada ne yapabileceğini söyle. Aktivist gibi söylemlere milletimiz prim vermez. Bizler politik partileriz, Türkiye’nin ciddi mevzuları var şu anda. Zelzeleden sonra, dünyanın ciddi mevzuları var. Dünyadaki çatışmaların, krizlerin yüzde 60’ı bizim çevremizde. Bir de gelecek niyetlerimiz var. Bu niyetlerimiz yönünde ne yapacağız? Bunu konuşmamız gerekli. Radikal söylemlere millet prim vermez.” Bakan Çavuşoğlu, dünyada Afrika’ya ve bir hayli yere gittiklerini; Türk dünyasına, Asya’ya ve Balkanlar’a döndüklerini belirterek, “Türkiye’nin kararına en az bizim kadar onlar da önemsiyorlar zira Türkiye’nin güçlü olması, o bölgelerde Türkiye’nin faal olması adalet demektir, kalkınma demektir, insani yardım demektir.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu bölgelerde yaptıklarını herkesin bildiğine işaret eden Çavuşoğlu, Sırbistan, Bosna Hersek ve Hırvatistan’dan gelenlerin de aynı şeyleri söylediklerini; Türkiye’nin sürekli olmasının bu bölge için de hayati derecede ehemmiyetli olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, 14 Mayıs’taki tercihlere ait, “Biz allahın izniyle 14 Mayıs’ta Sayın Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan güçlü bir oyla, milletimizin reyiyle tekerrür seçileceğine inanıyoruz. Amaçlarımıza devam edeceğiz, bu yönde de çalışacağız. Ben de sahada kampanyaya tüm eforumla destek vereceğim.” biçiminde konuştu. Tercih sürecinde yalnızca Antalya’ya değil, her yere gideceğini belirten Çavuşoğlu, bir yıldır üniversitelere giderek gençlerle de sohbet ettiklerini, meselelerin çözümü mevzusunda ne yapıldığını anlattıklarını söyledi. Çavuşoğlu, imar fonuna dair dış kaynaklardan parasal destekte ve vaatte bulunanlar olacağını ve onun da bu fon üzerinden kanalize edileceğini anlattı. Yine inşa dahil olmak üzere bunun yalnızca ev yapmak olmadığına değinen Çavuşoğlu, bunun daha iyi, nitelikli ve çevreye duyarlı uslu şehirler kurmak anlamına geldiğini belirtti. Çavuşoğlu, gereksinim olan yerlerde mektep ve sağlık kurumu yapılacağını, kim ne kadar para verirse ve nerede kullanılmasını isterse ona göre hareket edileceğini söyledi. Gelen kaynakların zelzeleyle, yine imar ve inşayla alakalı emeline göre kullanılacağını aktaran Çavuşoğlu, fonun saydam biçimde nereye kullanılacağını da herkesin göreceğini ifade etti. Mısır gazının Türkiye’ye ihracı mevzusunda ise Çavuşoğlu, “Bu mevzuda spot piyasadan almak yerine, enerji şirketlerimiz BOTAŞ’la Mısır şirketi EGAS uzun vadeli uyuşma imza atsınlar ve bu işbirliğimizi sürdürelim dedik. Kendi işletmemiz ve Enerji Bakanlıklarımız bu mevzuyu mülakat etsinler dedik.” dedi. Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin KKTC Türk Devletleri Teşkilatı TDT gözlemci azalığına ait, İslam İşbirliği Teşkilatı İİT ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatında EİT da aynı biçimde gözlemci abonelik statüsüyle başlandığını söyledi. KKTC’nin TDT gözlemci aboneliğinde anayasal ismiyle aza olması nedeniyle değişiklik olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “KKTC Buluşmaya da katıldı. Sancak da orada. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar buluşmaya katıldı. Dışişleri Bakanları Buluşmasına KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan New York’ta da vurguladı, o günkü buluşmada da vurguladı, artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması, gerçeğinde tanınmış haklarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne iade edilmesi için çalışıyoruz.” biçiminde konuştu.​​​​​​​ * Haberin görseli Anadolu Ajansı’ndan servis edilmiştir.
BENZER HABERLER