Acımak Kitabının Mevzusu Nedir, Kişilikleri Kimlerdir? Acımak Kitap Özeti…

Kültür Sanat - Aralık 9, 2022 1:22 pm

Acımak Kitabının Mevzusu Nedir, Kişilikleri Kimlerdir? Acımak Kitap Özeti…Acımak kitabının mevzusu dramdır. Reşat Nuri Güntekin tarafından yazılan acımak isimli kitap mevzusu; İlkokul hocasının hikayesini anlatmaktır. 1928 senesinde yayımlanan 127 sayfalık kitap Türk Edebiyatının en ehemmiyetli yapıtlarından biridir. Titiz, doru ve duygusal biri olan Zehra’nın düşkünlük, çirkinlik ve zaafa karşı acımasızlığını mevzu almaktadır. Babasının vefatından sonra bulduğu günlüğü okuyan Zehra, bildikleri karşısında afallamışa döner. Acımak Kitabının Mevzusu Nedir, Kişilikleri Kimlerdir?
Reşat Nuri Güntekin yapıtı olan Acımak, üzgün bir mevzuyu işlemektedir. Acımak 1928 tarihinde yayınlanarak büyük yankı uyandırmıştır. Acımak, çocukluk yaşlarında gördüğü eziyetlere bağlı olarak acıma duygusunu yitirmiş bir hocanın hikayesidir. Kişilikleri;– Mürşit,– Maarif Müdürü,– Zehra,– Necip,– Müveddet,– Tahsin Efendi ve– Makbule’dir.Acımak, acıma duygusunu kaybetmiş bir hocanın babasının vefatından sonra günlüğünü okuduktan sonra hakikatleri bilmesiyle devam eder. Babasının yaşadıklarını üzülerek bilen Zehra hoca, acıma duygusunu da yine kazanır. Şahsiyetler arasında bulunan Maarif müdürü, Zehra hocanın babasıyla görüşmesi gerektiğini söyler. Uzun uğraş neticeyi kabul ederek trenle baba evine yola çıkar.
Acımak Kitap Özeti
Acımak isimli kitabı Reşat Nuri Güntekin yazdı. Roman cinsinde yazılan kitabın mevzusu, ilkokul hocayı birinin acımasızlığını mevzu almaktadır. Etkileyici ve düşündürücü bir roman olan acımak, çocukluğunda yaşadıklarının izleriyle acıma duygusunu kaybetmiştir. Kitap, babasının vefatından sonra günlüğünü okuyarak hakikatleri görmesi, babasının da büyük acılar sürüklediğini bilmesiyle sürer.
Düşkünlük ve zaafa tahammülü olmayan Zehra hoca, babasının yaşadıklarını öğrenir. Daha sonra kabri başında ağlayarak yine acıma duygusunu kazanır. Acımak, isimli yapıtta Reşat Nuri Güntekin’ in yarattığı Zehra hoca, talebeleri için hiç bir fedakarlıktan sakınmayan, ikinci anne denilebilecek özellikte biridir. Fakat acıma duygusundan yoksundur.
Zaafa, çirkinliklere tahammülü yoktur. Bu vaziyetten haberdar olan Maarif müdürü Zehra’yı Mebus Şerif Halil beyle tanıştırmak istemektedir. Tanışmanın devamında Zehra, çalışkan ve zeki çocuklarını methiyeyle anlatır. Anlatırken gözleri gülerken, öbür talebeleri andığında zanlıdan söz eder gibi olur. Tavrının doğru olmadığı söylense bile Zehra bırakmaz.
Maarif müdürü ısrarla Zehra’nın babasını görmesi gerektiğini söyler. Israra direnemeyip trenle babasını ziyarete gider. Yolculuk sırasında çocukluğunu hatırlar ve babasının ayyaş gelerek ablasına zulmettiğini hatırlar. Nefret duygusu daha da gelişir ve babasının ziyaretine gider. Fakat babasından bir sandık kaldığını bilir.
Sandığın içinden çıkan günlükte yeni iş yaşamına girişi, çalışkanlığı ve yüksek enerjisi dikkatine sürükler. Daha sonra atama olduğu yerde rüşvet almaması ve çalışkanlığından söz edilir. Romanın devamında, Zehra günlüğün sayfalarını çevirdikçe okuru afallamışlıklar içine vazgeçer. Babası 2. Konutluluğunu yaptığı kadın ve annesiyle beraber yaşamaya başlar.
Mürşit bey, kayınvalide ve karısı arasında yaşadıklarına bağlı olarak kişilik değiştirir. Karısı ve kayınvalidesinin müsrifliğinden makûs vaziyetlere düşer. Bu etraftan Zehra’yı kurtarmak için yatılı mektebe verir. Mürşit bey, kızını makûs insanlardan ancak bu biçimde gözetebilirdi. 

BENZER HABERLER