Angus Barbieri, 27 yaşında ve fazla kilolu genç bir adamdı. Kilolarından bunalan Angus, İskoçya’nın Dundee Krallık Hastanesi’ndeki üniversitenin tıp departmanına kiloları hakkına müracaat etti. Raporlara, 206 kilo 456 pound olarak geçti.
Hekimlerin ilk tasarıyı ona kısa süreli oruç yakalatmaktı. Angus oruç meblağken gayet iyi başlamıştı. 40 gün oruç yakaladı ancak genç adam ideal kilosuna erişmekte kararlıydı.
Hekim himayesinde, riskli olmasına karşın oruç yakalamaya devam etti. Orucun koşulları oldukça ağırdı: asla yemek yemiyor, potasyum, sodyum ve maya sağlayan yardımlar alıyor ve su ya da kahve gibi yalnızca kalorisiz gıdalar harcıyordu.
Hekimler, Angus’u dikkatle izliyordu zira raporlarda daha evvel bu kadar fazla oruç yakalayan insanların sonu vefatla bitmişti
Daha evvel bu denli uzun oruç yakalayan hastalardan iki birey kalp yetmezliğinden, biri ince barsak tıkanıklığından, ikisi de oruçlarını tamamladıktan sonra “yine beslenme yarıyılında” ölmüştü.
Ancak işin enteresan tarafı, korkulan hiçbir bulgu Angus’ta olmadı. Yalnızca kan şekeri azıcık düşüktü ancak yeniden de kendini iyi seziyordu.
Angus, bütün 382 gün süresince oruç yakaladı. Bu biçimde yaşayabildi zira bedeni, besin az olduğu için beden yağıyla yaşayacak biçimde büyüdü.
Bir seneden fazla yakaladığı oruç sonunda Angus’a galibiyet getirdi ve orucunu 11 Temmuz 1966’da tamamladı; 125 kilo verdi ve ideal kilosu olan 81 kiloya indi. Barbieri, orucunun sonunda, “Azıcık cılız sezmenin dışında, hiçbir makûs tesir sezmiyorum” dedi. Ayrıca yemeğin tadının nasıl olduğunu unuttuğunu da söyledi.
Bir rehabilitasyon olarak “açlık” 1960’larda ve 70’lerde azıcık popülerlik kazanırken, hekimler bu taktiği hastaları öldürme ihtimali yüksek olduğu için vazgeçtiler zira emin bir vakit sonra beden, yağ ve adaleleri enerji için yakarak; sonunda ölümcül bir kalp krizi ihtimali doğuruyordu.
Bugün hekimler, hastanın sıhhatini tehlikeye attığı için bir sene süren orucun sorumsuzca olduğunu söylüyor.
Kaynak: Unbelievable Facts ve Business Insider