Amerikalı feminist yazar Norah Vincent, eksantrik bir deney yapmaya karar verdi. 18 ay süresince bir erkek gibi yaşadı. Rastgele bir hormonel rehabilitasyon görmedi; yalnızca azıcık makyaj, daha bol giysiler, tutum dersleri ve sesini kalınlaştırmak için özel eğitimler aldı.
Yazarın emeli; erkeklerin gözünden dünyayı kavramaktı ve başından geçen tüm süreci “Self Made Man” kitabında aktardı. Norah, adını Ned olarak değiştirdi ve erkeklerle bağ kurabilmek için evvel bir bowling ekibine katıldı.
Üstelik Norah bowling oynamayı beceremiyordu ve bu, zorlu tecrübeyi daha da zorlu bir noktaya taşıyordu. Ancak vaziyet korktuğu gibi gitmedi. Ekibi, onu sual dahi sormadan kabul etti ve 9 ay süresince birlikte bowling oynadılar.
Bu erkeklerle yaşadığı tecrübe, erkeklerin sert ve yalanlayıcı, kadınların ise sıcak ve misafirperver olduğuna dair uzun zamandır sahip olduğu bazı algılarını altüst etti.
Norah başka bir deyişle Ned, daha fazla erkek tecrübeyi yaşamak için dostlarıyla striptiz kulübüne dahi gitti. Norah, kadın ve erkek arasındaki cinsellik anlayışına bir kere daha afalladı. Eksantrik bulduğu tecrübelerini şöyle aktardı:
Erkek ve kadın cinselliği arasındaki farka gerçekten çok afalladım. Kadın cinselliği zekâsaldır. Bir erkek için bu bir güdüdür. Özünde vücutsal bir işlev. Bu bir zorunluluk. Bu çok güçlü bir itici efor ve bence biz kadınların sistemimizde testosteron olmadığı için bunun ne kadar güç olduğunu kavramıyoruz.
Norah’a göre, romantik ilişkilerde efor kadının elindeydi zira kadınlar, bir civarda otuturken tanımadığı birinin yanına gidip ilk sözcükleri söylemek zorunda değildi.
Bu müddet içerisinde Norah, Ned kılığında bir hayli kadınla çıktı. Yazar, buluşmaların seyrek cümbüşlü olduğunu ve Ned’in kendini ispatlama baskısının yorucu olduğunu söyledi. Pek çok kadının yumuşak, korunmasız bir adama ilgi duymamasına donakalmıştı.
Vincent, erkeklik bulgusunu yalnızca dostluklar ve cinsellik ile sınırlamadı. Bir bayiden yeni bir araba almak da dâhil olmak üzere hayatın her adımında değişiklikler bulduğunu söyledi.
Bir araba bayisine Norah olarak girdiğinde satıcının konuşması süratle işveli bir hal alıyordu ama aynı bayiye Ned olarak girdiğinde üslup tamamen işle alakalıydı ve konuşma tamamen otomobilin performansı çevresinde geçiyordu.
Ned, daha sonra bir kiliseye arttan erkeklerden oluşan bir terapi grubuna katıldı ve Norah, erkeklerin korunmasızlıkla boğuştuğunu bir kere daha gördü. “Zayıflığı gösteremiyorlar, özellikle birbirlerine karşı sevgi gösteremiyorlar ve çoğu zaman tüm duyguları hiddetle gösteriliyor” dedi.
Tüm algıları altüst olan Norah, 18 aylık erkek olma macerasını Self Made Man kitabında anlattı. Ancak bu deney onda duygusal bir fırtına yaratmıştı; kendini bir kimlik depresyonunun içerisinde buldu. Bir kadın hakları korunucusu olarak bağlı olduğu tüm görüşler değişmişti. Bir hafta sonra şiddetli bunalımla sağlık kurumuna kaldırıldı.
“Cinsiyetin beyninizde yaşadığını ve kostümden çok daha aşırısı olduğunu bildim ve bunu gerçekten güç yoldan öğrendim” dedi. Ned şahsiyetinden kurtulduğu için coşan yazar, erkekler için şunları söyledi:
Erkekler acı sürüklüyor. Kadınlardan değişik meseleleri var ama onlar da daha iyi değil. Sempatimize gereksinimleri var. Sevgimize gereksinimleri var ve belki de her şeyden çok birbirlerine gereksinimleri var. Beraber olmaya gereksinimleri var.
Vincent, ironik bir biçimde, kadın olmayı takdir etmesi için hayatı bir erkek olarak tecrübelemesi gerektiğini söyledi. “Kadın olmayı gerçekten hoşlanıyorum. Şimdi daha çok hoşlanıyorum zira bunun daha çok bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum.”
Ancak yazar bunalımdan kurtulamadı. Kendisi kadınların daha ayrıcalıklı olduğunu düşündüğü bir dünyada yaşıyordu ve Ned kişiliği onun psikolojine mülk olmuştu. Kendisi bütün bir hürlükçüydü; trans fertlerin, fetüslerin haklarını korunuyordu. Ancak dünya görüşündeki bu metamorfoz giderek içinden çıkılmaz bir hal aldı ve bunalımdan çıkamadı. Bunun üzerine Norah, 6 Temmuz 2022 senesinde bir İsviçre muayenehanesinde dayanaklı vefat ile intihar etti.
Kaynak: The New York Times, ABC News